2-http://selmaer3.blogspot.com/2010/07/ayvalik-gezimiz-2.html
3-
Ayvalık'da denize genelde ağabeyimlerin yazlık evinin önündeki özel plajdan girdik..
Artık küresel ısınma nedeniyle Ayvalık'ın soğuk denizi bile eskisi gibi değil,daha sıcak..
Deniz biraz taşlı da olsa,temiz ve ılık..
Şansımıza çok rüzgar da yok..
Zaten toplam beş gün girebildik denize..
İstanbul'a dönmeden iki gün önce yemeği ağabeyimlerin o güzel verandasında yedik..
Denize karşı izzet ikram..
Yengemin yemekleri her zamanki gibi çok güzel idi..
Ellerine sağlık..
Son gün,gündüz yine ağabeyimlerin plajından denize girdikten sonra,günbatımınız izlemek için Şeytan Sofrasına gittik..
Ablamlar ve ağabeyimler sıcak ve kalabalık yüzünden bizimle gelemediler.
AYVALIK-ŞEYTAN SOFRASI;
Çamlık Orman Kampı’nın yukarısında eski bir lav birikintisi olan tepe yuvarlak bir sofraya benziyor. Demir kafes içinde şeytana ait olduğu söylenen kocaman bir ayak izi bulunmakta. Çam ormanlarıyla kaplı Ayvalık adalarına hakim yüksek bir tepe olan Şeytan Sofrası’ndan özellikle güneşin batışı izlenmeye değer. Tepede 1 adet lokanta/cafe bulunmakta.
Tavşan Kulakları Tepesi: Şeytan Sofrası’nın yanı başındaki tepe. Tepeye çıkıldığında, tavşan kulağı biçiminde, 3 insan boyu yüksekliğinde iki kaya ile karşılaşırsınız. Dipleri toprakta değil, yatay plakamsı bir kayanın üzerinde durmakta. Manzarası harika.
Tavşan Kulakları Tepesi: Şeytan Sofrası’nın yanı başındaki tepe. Tepeye çıkıldığında, tavşan kulağı biçiminde, 3 insan boyu yüksekliğinde iki kaya ile karşılaşırsınız. Dipleri toprakta değil, yatay plakamsı bir kayanın üzerinde durmakta. Manzarası harika.
Yuvarlak bir sofra biçiminde olan tepe oldukça sarp kayaların üzerinde. Şeytan Sofrası’ndan eşsiz bir manzara oluşturan gün batımını seyretmek için tepeye gitmek isteyenler Cumhuriyet meydanından kalkan dolmuşlarla ve Çamlık'tan sonra Sarımsaklı yolunun 1. kilometresinden sağa dönüp dar asfalt yolu takip ederek ulaşabilirler.
Biz arabamızla gittik.Her zamanki gibi o kadar kalabalık idi ki,bu sefer cafede oturacak yer bile bulamadık.İnsanlar çoluk çocuk erkenden gelip,resmen yer kapmış.Arabayı da tepeye varmadan epey aşağıda yol kenarında bırakıp yürüdük..İyi ki öyle yapmışız dönüşte kalabalıktan daha çabuk kurtulduk..
Herkesin elinde amatör fotoğraf makinesi..Benim hayalini kurduğum profesyonel fotoğraf makinesi ancak birkaç kişide vardı..Zaten o güzelim manzarada tripot ile özel çekim yapmak lazım..Gerisi boş..Benimki de içime sinmedi,ama n'aparsınız..Bir dahaki sefere daha güzel bir makina ile gider en güzel manzarayı çekerim inşallah..
Şimdilik bunlarla ve eski yıllarda çektiklerimle idare edeceğim artık..
Güneşe veda ettikten sonra,dönüşte sahilde ablamlarla buluştuk.
Barbaros Cafe'de hep birlikte denize karşı akşam yemeği yedik..
Son gecemizde son akşam yemeğimiz..
Ablamlar biz Şeytan Sofrası'nda iken önceden gidip,denizin kenarındaki en güzel masada oturup,bizi beklemişler..
Ayvalık'ın meşhur Papalina Balığı,kalamar,patates kızartması,salata,buz gibi bira..
Yemekten sonra eve döndük..
Gündüzleri sıcaktan sahilde dolaşamadık,çay içemedik..
Ayvalık'ın çarşını bile gezemedik..
Ablamlar bize yolluk zeytinyağı almışlar..
Eve gelince bavullarımızı akşamdan hazırlayıp,kapının önüne koyduk..
Sıcaktan giyemediğimiz bir sürü gereksiz kıyafet sayemizde Ayvalık'ı görmüş oldu..
Sadece kot şort ,kolsuz t-shirt,parmak arası terlik giydim.
Akşam geç saatlere kadar balkonda denize karşı oturduk..
Sabah erkenden kalktık.Kahvaltıyı yolda yapmayı planlayarak 8;15'de vedalaşarak yola çıktık..
İstanbul'dan Cumartesi yola çıkmıştık..Yollar çok kalabalıktı.
Bu sefer dönüşte kalabalık daha az olur diye Cuma günü eve döndük..
Ağabeyimin tavsiyesi üzerine Susurluk'a varmadan yol üzerinde''Çiftlikoğlu Kır Bahçesi''nde köy kahvaltısı yaptık.
Çok güzel bir bahçe içerisinde ahşap masalar..
Yumurta,tereyağ,vişne reçeli,bal,beyaz peynir,kaşar peynir,zeytin,tahin-pekmez,domates,salatalık ve fincanda taze çay..
Servis ve ortam çok güzeldi.Bahçesinde kilim ve yazmalar satan hanım ile sohbet ettim,kilimlere tek tek baktım..Hepsi çok güzeldi.
Kahvaltıdan sonra yine yola koyulduk.
Giderken olduğu gibi,dönüşte de yol üzerindeki satıcılardan köy domatesi,taze fasulye,kahvaltılık sivri biber,patlıcan,nar ekşisi,şeftali falan aldık..
Birçoğu güneşliklerinin üzerine Türk Bayrağı asmıştı..Çok hoşuma gitti..
Özdilek'de tekrar mola verdik..
Marketinden hediyelik birşeyler aldık.
Kızıma kestane şekeri aldık.Kaymaklı ekmek kadayıfı bu sefer de çok güzeldi.
Mağaza kısmından bana peştemal ve birkaç havlu,kızıma da bornoz aldık..Eşim beni frenledi de başka birşey almadan ayrıldık oradan..
Dönüşte kalabalık ve sıcaktan arabalı vapurda yine içeride oturup çay içtik.
Akşam sağsağlim eve vardık..
Bavulları eve taşıdık..
Banyo faslından sonra hafif birşeyler yedik.
Çiçekleri yerlerine yerleştirdik.
Evimizi birkaç günde bile özlemişiz..
Annem ''seyahatin en güzel yanı insanın dönüşte evine kavuşması'' derdi..Haklı imiş..
Ablamlarla ve ağabeyimlerle tekrar görüşmek ümidi ile..
Yaz tatilimiz bu kadar..
İstanbul'a dönünce,büyük şehrin kalabalığı,pahalılığı,telaşı..
Kızımı döner dönmez Kadıköy'de önceden görüştüğümüz dershaneye yazdırdık..11 ve 12.sınıfta üniversiteye hazırlık telaşımız başlamış oldu..
Çok özlemişim İstanbul'u..
Yine İstanbul'un bütün cafeleri,mağazaların vitrinleri,havası,suyu,simidi,denizi,vapuru,martıları,
sergileri,müzeleri benim..
selma er.
4 yorum:
Bir Ayvalik macerasi daha sona erdi...Gunler cabucak gecip gitmistir doyamadan degil mi? Resimlere bakarken icim gitti keske bizde orada olabilseydik hep birlikte ne guzel olurdu eskisi gibi koca bir aile olurduk. Yol uzerinde kahvalti yaptiginiz yer ne kadar guzelmis. Bayildim. Ozdilek'i bitirmeden Cu abi seni tutmus. Dukkan bosaldi herhalde sizden sonra:) Aldiklarinizi gule gule kullanin. Gizem'e basarilar diliyorum. Heyecan panik baslamistir. Kolay gelsin. Ucunuzu de operim.Didem
Yazmayi unuttum. Sayende babami gordum uzaktan da olsa. Bana fotograflari hotmailime atabilir misin? optum
didem'ciğim,keşke siz de olsaydınız..ama sizin kalabalığınız yüzünden hem biz ikinciliğe düşerdik,hem de ikramlardan bize birşey kalmazdı..Babanın fotolarını mail ile göndereceğim.ama biliyorsun bu blog su yakmıyor..para yazıyor..yani bana olan borçların çoğaldı!!!zaten kalabalık gözükmesin diye google reklamlarımı da kaldırdım bloglarımdan..ne olacak halim şimdi!!!
Daha şimdiden güzel,hatırlanası bir mazi olmuş gezi ve fotoğraflar değerli anları perçinlemiş...
Yorum Gönder