29.01.2012

İLK DÜNYA GÜZELİMİZ KERİMAN HALİS VEFAT ETTİ

Türkiye’nin ilk “Dünya Güzeli” olan ve Atatürk tarafından “Ece” soyadı ile ödüllendirilen Keriman Halis Ece Tamer hayatını kaybetti.
  
99 yaşındaki Keriman Halis, İstanbul Bebek’te kızının evinde kalıyordu. Dünya Güzeli, kalp yetmezliği nedeniyle dün akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Keriman Halis yarın İstanbul’da toprağa verilecek.  
http://tr.wikipedia.org/wiki/Keriman_Halis

http://bidoluhaber.tv/izle.php?MedID=16393#.TyUMZlX8l-M.facebook

Keriman Halis'in vefatına çok üzüldüm.

Son yolculuğunda, son durağında ışıklar içinde yatsın.

Mekanı cennet olsun.

selma er.

24.01.2012

MUTLU YILLAR GÜZEL KIZIM



Bu gün kızımın doğum günü.


18.yaşını bitirdi.


Sevgili kızım, doğum günün kutlu olsun.


O güzel yüzün her zaman gülsün.


Yaşamın boyunca her zaman sağlıklı,mutlu,başarılı ol.


Gözünde bir tek damla yaş olmasın.


Her zaman karşına doğru insanlar, doğru fırsatlar çıksın.


Lisedeki bu son senende karnendeki notlarının hepsi beş.


Bu yıl gireceğin üniversite sınavını kazanırsın inşallah.


İki yıldan beri devam ettiğin kursta ve okuldaki çalışmalarının, emeklerinin karşılığını almak için elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyorsun.


Gönlüne göre severek çalışacağın güzel bir mesleğin olur , iş hayatında da başarılı olursun inşallah.


Her zaman mutluluğum, gururum, yaşama sevincim oldun.


İyi ki doğdun güzel kızım.


18.yaşın kutlu olsun.


Artık oy kullanabilirsin, ehliyet alabilirsin, kendi kararlarını kendin alabilirsin ve uygulayabilirsin.


Yaşamın boyunca alacağın kararların, yapmak istediklerin ve yaptığın şeylerde babanla birlikte her zaman yanında olacağız, seni destekleyeceğiz, seninle gurur duyacağız.


Dilerim sağlıklı,mutlu, başarılı uzun bir ömrün olur.


Sevdiklerin ve seni sevenler hep yanında olur.


Öpüyorum güzel kızım.

annen.

13.01.2012

RAUF DENKTAŞ'I KAYBETTİK..( 27 /01/1924-13 /01/2012)



KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı RAUF DENKTAŞ, bu gün 88 yaşında aramızdan ayrıldı.

LEFKOŞA - Yakındoğu Üniversitesi Hastanesinin yoğun bakım servisinde 9 Ocak Pazar gününden bu yana tedavi gören KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, vefat etti.

İç organlarında dün yetersizlik başgösteren Denktaş, bu sabah itibarıyla solunum cihazına, akşam saatlerinde ise diyalize bağlanmıştı.

Rauf Denktaş, adı Kıbrıs'la özdeşleşen, Kıbrıs deyince akla gelen ilk isimdi.

Tüm  yaşamını  Kıbrıs Halkı'nın bağımsızlığına adadı.

''Allah kimseyi bayraksız ve devletsiz bırakmasın'' demişti.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25313918/

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19680360.asp

http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=53207&rid=4369&p=1


http://www.bidolu.tv/izle.php?MedID=14390#.TxCWa43XbrI.facebook

http://tr.wikipedia.org/wiki/Rauf_Denkta%C5%9F

Kıbrıs halkı için yıllarca verdiği onurlu mücadelesi ile kalbimizde yaşayacak çok büyük bir liderdi.

Onunla her zaman gurur duyacağız.

O, sadece Kıbrıs Halkı'nın değil, Türk Milleti'nin de çok büyük kaybıdır.

Denktaş'ın , sadece KKTC'ye değil, Anavatan'a olan  sevgisi ve bağlılığı da çok kuvvetli idi.

Cenaze töreni 17 Ocak 2012'de yapılacak.

Son yolculuğunda mekanı cennet olsun.

Hepimizin başı sağolsun.

selma er.

8.01.2012

BEYOĞLU- PERA'YA GİTTİM..



Yeni yılın ilk haftasında eşimle Beyoğlu keyfi yaptık.

Pera Müzesi'ndeki  ''Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar'' Sergisi'nin bitmesine iki gün kala sergiyi gezmeye gittik.

Önce Taksim'den İstiklal Caddesi'ne doğru mağazalara girip çıktık.

St.Antuan Kilisesi'nde kendimiz ve sevdiklerimiz için mum yakarak dua ettik, dilek diledik.

Sonra kalabalığın arasında kendimizi Pera Müzesi'nde bulduk.

Neredeyse kaçırmak üzere olduğumuz serginin son günlerine yetiştik neyse.

Her ne kadar 31 Aralık 2011'de sona eren ''Suretin Sireti'' Sergisi'ni kaçırsak da, broşürünü alarak teselli buldum.

http://www.peramuzesi.org.tr//sergiler/detay.aspx?SectionID=ACzHLogDPG6MAFbY2n%2blCw%3d%3d&ContentID=KfaQIlqhNEGJbGCtNooUUA%3d%3d 

Müze'ye girişte önce'' Pera Dostu '' kartımızı yeniledik.

 ''Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar'' Sergisi' çok güzeldi.

http://www.peramuzesi.org.tr/sergiler/detay_sureli_sergiler.aspx?SectionID=Gmo8ILTpoERsfCF7D64sPA%3d%3d&ContentID=e7oOqFs4OjLFulLo6ofnyA%3d%3d

Bol bol fotoğraf çektim.

Kesişen üç yaşam;

Amerika Birleşik Devletleri ve Osmanlı İmparatorluğu, eşzamanlı olarak arkeoloji dünyasına girmeye çalışırken, üç kişinin yaşamı kesişiyordu;

Bürokrat, ressam ve arkeolog Osman Hamdi Bey ,Amerikan arkeoloji fotoğrafçısı John Henry Haynes ve ünlü Alman Asurbilimcisi Hermann Vollrath Hilprecht.


Türk resminin öncü sanatçısı Osman Hamdi Bey (1842-1910) aynı zamanda İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin Osmanlı kökenli ilk müdürüydü.

Yabancı arkeolojik keşif heyetlerine Osmanlı topraklarında çalışma izni verme yetkisi ondaydı.

Daha sonra diğer katta sergilenen ''Kesişen Dünyalar; Elçiler ve Ressamlar '' Sergisi'ni gezdik.

http://www.peramuzesi.org.tr//sergiler/detay.aspx?SectionID=KqTkyUZbFzOWwH5Fc9yAaQ%3d%3d&ContentID=KsDhSN3qtV27WTI%2fF5xivQ%3d%3d

Bu sergide beni etkileyen bir kaç resim;

Yusuf Agah Efendi

Yusuf Agah Efendi'nin portresi, Fransız Büyükelçisi Vergennes Kontu Charles Gravier'in Türk giysileri içindeki portresi, Vergennes Kontesi'nin  Türk giysileri içindeki portresi, Fransa'nın İstanbul Büyükelçisi Antoine Edouard Thouvenel'in Portresi.

Yeni sergiler ve her gidişimde gezdiğim sürekli sergiler çok güzel ve etkileyici idi.

Buna rağmen, bu sergiye göre yapılan yeni düzenlemede her zaman büyük salonda sergilenen müzenin en değerli eseri;

Osman Hamdi Bey'in ''Kaplumbağa Terbiyecisi '' tablosunun  eski yerinden alınarak küçük salondaki en arka duvara yerleştirilmesine çok çok üzüldüm. Bu üzüntümü müzenin defterine yazdığım 1-2 satır yazımda da belirttim.Umarım tablo, büyük salondaki eski yerine tekrar asılır.

Sergileri gezdikten sonra müzenin giriş katındaki Pera Cafe'de yorgunluk çayımızı içtik.

Hediyelik bölümünden ''İyi Dilek Tableti '' satın aldık.

Sümerce bir yeni yıl dileği;

''Günler sağlıklı,
  Aylar huzurla,
  Yıllar en güzel geçsin.''

Müzeden ayrıldığımızda  hava iyice kararmış, Beyoğlu'nun kalabalığı daha da artmıştı.

Yeni yılın ilk günlerinde Çiçek Pasajı'nda keyif yapmak istedik.

Galatasaray İşletme'den okul arkadaşımız Yaşar Bey'in işlettiği Seviç Restaurant'a gittik.

(24 Aralık 2011'de Galatasaray İşletme mezunu arkadaşlarımızla hep birlikte burada  keyifli saatler yaşamış, okul anılarımızı yad etmiştik.)

Girişin üzerindeki asma katın en arka köşesinde minik bir masada birşeyler yedik, kadeh tokuşturduk eşimle.

Yemeğimizi yerken  masamıza kadar gelip akordeon ve cümbüş çalarak bize keyifli anlar yaşatan müzisyen arkadaşlara ve bizi çok güzel ağırlayan Yaşar Bey'e teşekkürler.

Çiçek Pasajı'na yolunuz düşerse ;

Mezeleri, salataları, sıcak yemekleri , müziği ve sıcak samimi ortamı ile sizlere de güzel anlar yaşatacak Seviç Restaurant'ı tavsiye ederim.

http://www.sevicrestaurant.com/

Çok geç olmadan oradan ayrılarak Taksim'e doğru dönüş yoluna geçtik.

Bu arada Beyoğlu çikolatalarımızı almayı da unutmadık.

Çok sevdiğim Beyoğlu- Pera'ya en kısa zamanda tekrar gitmek dileğiyle..

selma er.

1.01.2012

GÜLE GÜLE 2011- HOŞGELDİN 2012


İşte yine bir yıl daha geride kaldı.


Acısı ve tatlısı ile..


Sevinci ve  hüznü ile..


Geriye dönüp baktığımızda, nedendir bilinmez aklımızda daha çok yaşadığımız hayal kırıklıkları,
başarısızlıklarımız, dargınlıklarımız, parasızlıklarımız, kayıplarımız kalıyor..


Aslında , bir an bile olsa hiç mi gülmüyoruz, hiç mi kahkaha atmıyoruz, hiç mi birisini alkışlamıyoruz..


Geçen zamanı geri getiremeyiz..


Yaşadıklarımızın bize öğrettiklerinin , olaylardan çıkartabildiğimiz derslerin farkına varabiliyorsak belki bundan sonra daha  doğru ve iyi şeyler yapabiliriz.


Belki her geçen yıl, ay, gün tek tek ne yaptığımı, neler yaşadığımı, nelere sevinip, nelere üzüldüğümü hatırlayamam.


Ama her zaman kendimi daha çok geliştirmeye, çevremdekilere, aileme, arkadaşlarıma karşı daha iyi, daha yararlı, daha sevecen olmaya çalışırım.

Bundan sonra da öyle olacağım.


Şimdi düşünüyorum..


2011'de neler yapmışım diye..


Tek tek hatırlayamasam da;

Ailede ve yakınlarım arasında hastalıklar, ölümler oldu.

Benim başağrılarım hala devam ediyor.

Kilo vermek istediğim halde, hala yeterli gayreti gösteremediğimden kilo veremedim.

İşlerim ve kızımın yazın bile ders çalışmasından dolayı bir hafta bile yaz tatili yapamadık.Kızım lise sona devam ediyor. Dershanede ikinci yılı. Çok çalışıyor, yoruluyor, birçok şeyden fedakarlık yapıyor.

İnşallah üniversite sınavında sağlığı ve morali yerinde olur ve başarır.

Ben yine gayrimenkul işinde koşturdum durdum. Belki çok az para kazandım. Ama geçen yıla göre daha çok şey öğrendim. Eğitimlerle kendimi geliştirdim. Gayrimenkulünü kendisi satmak veya kiralamak isteyen insanları benimle çalışmaları konusunda ikna etmek için çabaladım durdum.

Eşim bu yıl aynı işyerinden üçüncü defa işten çıkarıldı. Bana destek olursun, canın sağolsun diye onu teselli ettim. Eşim şimdi bana destek oluyor.

Bu arada haftada bir gün kişisel gelişim seminerlerine devam ediyorum.

Bütün bir yıl boyunca sevdiğim müzelere, sanatla ilgili sergilere gittim.

Müzelerden sanat kitapları , kitapçılardan en sevdiğim kitapları ve Kitap Fuarı'ndan çok istediğim, üç ciltten oluşan kartpostal kitabını aldım. Birkaç imza gününe katıldım.

Bu yıl ilk defa Aralık ayında İdil Biret konserine gittim.Gerçekten inanılmaz ve çok değerli bir sanatçı, ayakta alkışladık kendisini. Klasik eserlerden oluşan CD'sini imzalattığım için çok mutlu oldum.

En güzel şeylerden birisi ;mezuniyetimden beri (33 yıl sonra ) ilk defa Üniversite arkadaşlarımızla  buluşmamız.

Lise ve ilkokul arkadaşlarımdan bazıları ile hala görüşüyorum.

2011 yılna ait hatırladığım önemli olaylar bu kadar şimdilik.


365 gün neler yaptığımı tek tek hatırlayamıyorum.


İnsana yaşadığı an önemli de gelse , demek sonradan unutulabiliyor.

2011'de Dünya'da ve Türkiye'de neler olmuş ;

Kraliçe 2. Elizabeth’in torunu ve Birleşik Krallık tahtının ikinci sıradaki varisi Prens William ile Catherine Middleton'un düğünü.

AKP'nin üçüncü defa -oy sayısını arttırarak- seçilmesi..

Maalesef ,bizleri gün geçtikçe Atatürk ilkelerinden ve laiklikten uzaklaştırmaya çalışmaları.

Üniversitelerde tesettürün serbest olması..

İmam Hatip mezunlarının katsayısının eşitlenmesi.

Türkiye'de en üzücü olayların başında yine terör, askerlerimizin şehit olması..

Usame Bin Ladin ve Muammer Kaddafi'nin öldürülmesi.

Ortadoğu'da sürekli karışıklıklar, isyanlar, can kayıpları.

Türkiye'nin arabuluculuk yapması.

Değerli sanatçıların yaşamını kaybetmesi.

İbrahim Tatlıses'in vurulması.

Defne Joy Foster'ın şüpheli ve ani ölümü.

Amy Winehouse'un ölümü..

Necmettin Erbakan'ın vefatı.

Yüzlerce şehit haberi.

Somali'de otuzbine yakın çocuğun açlıktan hayatını kaybetmesi.

Japonya'da ve Van-Erciş'de yaşanan büyük deprem. Çok sayıda insanın hayatını kaybetmesi, maddi kayıplar. Öğretmenlerimizin de göçük altında kalması.

Avrupa'da yaşanan ekonomik kriz.

Futbol ve Rtük şikeleri.

Siyasi ve askeri birçok tutuklama.

Değerli sanatçımız Mehmet Aksoy'un Kars'da ucube diye yıktırılan İnsanlık Anıtı..İnsanlık ayıbına kimse engel olamadı maalesef.

Başbakanın çılgın projesi!

Başbakanımızın TİME Dergisi'ne kapak olması !

Başbakanımızın ameliyatının olay haline gelmesi.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın ilk defa resmi olarak kutlanmaması.

Fransa Parlemento'sunda kabul edilen Sözde Ermeni Soykırım Kararı..

Güzel şeyleri hatırlamak istiyorum, ama aklıma gelmiyor nedense.

2012 yılının herkes için çok daha iyi olmasını diliyorum.

Dünya'da sevgi, barış, refah olur inşallah.

Doğayı ve doğal kaynakların acımasızca tüketilmemesini diliyorum.

Terörün, kazaların ,ağır hastalıkların olmamasını diliyorum.

Töre cinayetlerinin ve kadınların öldürülmesinin son bulmasını diliyorum.

Kimsenin işsiz kalmamasını, geçim sıkıntısı çekmemesini diliyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nin her zaman Atatürk ilkelerine bağlı, çağdaş, laik olmasını diliyorum.

Çocuklarımızın daha küçücük yaşta sınav yarışında harap edilmemesini, çocukluklarını sağlık ve mutlulukla yaşamalarını diliyorum.

Yeni asgari ücretin, tekrar gözden geçirilmesini diliyorum.

Gelir dağılımının dengeli olmasını diliyorum.

Memleketi yönetenlerin birbirleriyle kavga edeceklerine birlik olup, daha yararlı işler yapmasını diliyorum.

Dizilerden, reklamlardan başımızı kaldırıp, daha yararlı şeyler yapmamızı diliyorum.

Tüketim toplumu olmaktan çok, üretici bir toplum olmamızı diliyorum.

Artık İstanbul'un eski tarihi ve doğal güzellkilerinin yok edilmesine son verilmesini  diliyorum.

Çarpık şehirleşme, sürekli bina inşaatı beni üzüyor.

Doğayı, denizi özlüyorum.

Yeni Yılın size ve sevdiklerinize sağlık,mutluluk,huzur,başarı getirmesini diliyorum.


Güle güle 2011..

İnşallah hoşgelirsin 2012..


selma er.