30.06.2010

İSTANBUL'DA KELEBEK'Lİ GÜNLER


Bu günlerde İstanbul'da her tarafta çok fazla sayıda kelebekler uçuşuyor..

Bazı akşamlar odamın balkonundan içeri giriyorlar..

İnsanlar,alışık olmadığı bu görüntü karşısında korkuyor,rahatsız oluyor..

Ömürleri malesef çok çok kısa (belki bir gün,belki üç gün..)olan  doğanın bu en güzel canlılarının bize bir zararı yok..

Onlar,bu günlerde doğada hep birlikte yaptıkları dansları ile aslında bizlere sadece görsel bir şölen ve mutluluk verebilirler..

Bu gün Star TV'de akşam haberlerinde izledim,çok güzel görüntüleri vardı..

Onlardan kaçmayalım..

Bu güzel doğa harikalarının keyfini çıkaralım..

selma er.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15180052.asp?mnID=15180052

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

  Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. ''
 
''Kanuni Sultan Süleyman''
 
 
Bu cümleyi çok severim..
 
Anlamında çok fazla şeyler var gerçekten..
 
Herşeyin başı sağlık..
 
Bugün kızım için önceden yöneticilerinden  randevu aldığımız Kadıköy'deki bir dershaneye görüşmeye gidecektik..
 
Ama maalesef kısmet olmadı..Gelecek haftaya ertelemek zorunda kaldık..
 
Sabah eşim işe gitmek için hazırlanırken,kızım aniden rahasızlandı..
 
Aşırı mide bulantısı,kusma ve ishal..
 
Soğuk soğuk terledi..
 
Önce nane-limon yaptım..Birkaç yudum ancak içebildi..
 
1-2 saat içinde rahatsızlığı geçmeyince,hastaneye-acile-gitmeye karar verdik..
 
Tam evden çıkarken,antrede baygınlık geçirdi..
 
Allahtan,evin girişine küçük bir bank koymuştum..İyi ki oraya oturtmayı başardım..Bir anda bayıldı..Elindeki su bardağı yere düştü kırıldı..Elleri buz gibi oldu,dudakları morardı..
 
Babası.dr.ağabeyi ve ben yanındaydık..
 
Eşim hemen panik oldu..
 
Biz ikimiz aşırı soğukkanlı davrandık..Nedense ben böyle durumlarda,çok daha kötüsünde bile soğukkanlı olabilirim ve yanımdakilere moral verebilirim..
 
Neyse,kızıma su verdik,yüzünü ıslak havlu ile sildik,temiz hava almasını sağladık..
 
5-10 dk.devam etti bu durumu..
 
Sonra hastaneye,acile gittik..
 
Bölge hastanesi'nde eşimin kuzeni doktor..
 
Sağolsun ,her zamanki gibi çok yardımcı oldu..
 
Tahliller yapıldıktan sonra,acilde serum takıldı..Serumun bitmesi, 2-3 saati bulur dedikleri için özel bir odaya aldılar bizi..
 
Hastaneden ayrılırken,kızım daha iyi idi..
 
İlaçlarımızı alıp,eve geldik..
 
Kızıma yoğurtlu,naneli,pirinçli  çorba yapıp,içirdim hemen..
 
Şimdi daha iyi,yatıyor..
 
Biraz da bizim yüzümüzden akşam yediği yemek yüzünden  besin zehirlenmesi olmuş..
 
Carrefour'dan aldığım tavuğu-incik-salçalı,patatesli sulu yemek olarak pişirmiştim..
 
Pişirmeden önce bir gün buzdolabının buzluğunun altındaki ara gözünde bekletmiştim..
 
Eşimin dr.kuzeni sakın bir daha tavuğu bekletmeyin  dedi.Besin zehirlenmelerinin en büyük kısmı tavuktan oluyor dedi..Yiyeceğiniz kadar tavuğu,çok güvendiğiniz bir marketten alın ve hemen pişirip yeyin dedi..(burada özellikle yazıyorum,başkalarının da başına gelmesin diye..)
 
Bunları önceden bildiğim halde,kızımın rahatsızlanmasına istemeden neden olduğum için çok üzüldüm..
 
Aslında,ençok benim başıma gelir besin  zehirlenmesi..Tavuğun sosundan,bazen başka birşeyden..
 
Evin dışında,bilmediğimiz veya temizliğine güvenemediğimiz yerlerde yemek yememeye dikkat ediyoruz..
 
Fast food'dan uzak duruyoruz..
 
Neyse,arada oluyor böyle şeyler..Önemli olan,geçer deyip evde oyalanmamak..Hemen doktora/hastaneye gitmek..
 
Hastaneye hazır eşimle gitmişken,biz de daha önceden tedavi olduğumuz KBB Doktoruna muayene olduk..(kızıma  odada  serum verilirken yanında dr.ağabeyi  vardı.)
 
Benim sinüs röntgenim çekildi..Çok fazla iltihap,ileri derecede sinüzit varmış bende..Neyse korktuğum gibi burnumda aşırı miktarda polip yokmuş..
 
Sonuç olarak,KBB Doktoru bana birkaç ilaç(burun damlası,ağrı kesici,antibiyotik,alerjik rinit için ilaç ,vb..) yazdı ve iyi bir üniversite hastanesinde sinüzit ve gerek görülürse deviasyon ameliyatı olmamı önerdi..
 
Eşimde de deviasyon sorunu varmış..Ona da ameliyat önerdi..(ameliyat,horlamasına da en az %50 oranında iyi gelirmiş.)
 
Böylece enaz iki ameliyatla sürümden kazanmış olacağız!!!
 
Başağrısız,mutlu bir yaşam için kafamı bile kestirmeye (abarttım biraz!!!) razıyım..
 
Besin zehirlenmesine karşı hepimiz daha dikkatli ve bilinçli olalım..
 
Sağlığımızın değerini,onu kaybemeden bilelim..
 
Doktora gitmeyi,sağlık sorunumuz olmasa bile hertürlü sağlık kontrollerimizi yaptırmayı ihmal etmeyelim..
 
Herkese sağlıklı ve mutlu günler dilerim.
 
selma er.

28.06.2010

DOKTOR OLMAK..

Bu gün,28 Haziran 2010..

Oğlumuz İstanbul Üniversitesi - İstanbul (Çapa ) Tıp Fakültesi'nden mezun oldu..

Mezuniyet Töreni yapıldı..


O ŞİMDİ  DOKTOR..

TIP DOKTORU..

Gecesi ile,gündüzü ile,haftanın yedi günü çalışarak,birçok şeyden fedakarlık ederek tam 6 yıl  çok emek verdi..

Mezuniyet Töreni,yeni açılan İstanbul Kongre Vadisinin 5 Salonundan, 3500 kişilik en büyük Salonu olan Harbiye Salonu'nda yapıldı.

2009-2010 Öğretim yılı sonunda mezun olarak TIP DOKTORU ünvanını almaya hak kazanan 360 öğrenci temsili diplomalarını aldılar.

İlk 10'a giren doktorlara ödülleri,plaketleri verildi.

Dönem birincisi DR.Bahar Hn.ödülünü aldıktan sonra güzel bir konuşma yaptı.Kendisine emek veren ailesine,hocalarına teşekkür ettikten sonra,İstanbul Tıp Fakültesi'nin sorunlarından,öğrencilerin kaygılarından,yapmak zaorunda oldukları ''Mecburi Hizmet''in zorluklarından,olanaksızlıklarından vb. bahsetti..

Mecburi Hizmet sırasında yeni mezun doktorların sadece giydikleri beyaz önlükle göreve gittiklerinden,devletin olanaklarının ve yardımlarının çok yetersiz olduğundan bahsetti.

Aynı sorunlardan  Fakülte Dekanı ve Rektörü de yaptıkları konuşmalarda bahsettiler..

Oğlumuz en başarılı ilk 30 kişi arasında mezun oldu..

Temsili diplomasını,plaketini,okulun mezuniyet flamasını ve Fatih Belediye Başkanı'nın hediye ettiği  üzerinde  ismi   yazılı dolma kalemini aldı.

Mezun olan öğrenci sayısı fazla olduğu için tören dört saat sürdü..

Başta ödül alan doktorlar olmak üzere,tüm doktorlara isimleri okunarak 5-10 kişilik gruplar halinde temsili diplomaları ve plaketleri verildi..

Maalesef,bu kadar mutlu bir mezuniyet töreni ben dahil,benim gibi birçok Atatürk sevdalısını mutlu etmedi.

Önce çok kalabalık bir grupla,adeta sürüklenerek,itiş kakış salona girdik..Yetişkin insanların yer kapma ve yakınlarına yer ayırma telaşı..

Yerimize oturduktan sonra,üzülerek farkettim ki,salondaki bayanların %70'inden çoğu tesettürlü (bir kısmı kara çarşaflı) idi..

TC'nin en eski ve köklü Tıp Fakültesine ve oradan mezun olan Cumhuriyetimizin Tıp Doktorlarına yakışmayacak bir görüntü idi..

Başımı nereye çevirsem,bir grup tesettürlü bayan !!!

İşin en üzücü yanı;

Sahnede diplomalarını almak için bekleyen bayan doktorların çoğunun tesettürleri ile cüppelerini giymesi..

Daha da üzücü olanı;

Koskoca İstanbul Tıp Fakültesi Dekan'ının,Rektör'ünün,diğer öğretim görevlileri ve yöneticilerinin bu görüntüye izin vermesi..

Bütün doktorlar hep bir ağızdan HİPOKRAT YEMİNİ ettiler..

''Hastalarımızda din,dil,ırk,cinsiyet ayırmayacağız'' dediler..

Ama,maalesef işin içine tesettür olayı girince öyle olmuyor..

Törenin başında İstiklal Marşı okundu,saygı duruşunda bulunduk..

Sonuna doğru 10.Yıl Marşı okundu..

Okulun Tiyatro Bölümü'nden bazı doktorlar sahneledikleri oyunlarla doktorların ve tıp öğrencilerinin (özellikle 6.sınıfta okuyan intern'lerin sorunlarına ,mecburi hizmet şartlarına gönderme yaptılar..Anlayana tabii !!!

MFÖ,her yıl olduğu gibi (Çapa Tıp Fakültesi'nin mezuniyet törenlerinde artık gelenekselleşen) konserleriyle renk kattılar..Aslında sadece üç şarkıyı birlikte söylediler..

Törende biz izleyiciler pek fotoğraf çekemedik..Sahne çok uzaktı..

Sahnenin önündeki ilk birkaç sıra protokol için ayrılmıştı..

Okulu anlaştığı fotoğrafçıdan törenin CD'sini ve fotoğraflarını temin edeceğiz..

Çıkışta ailece birkaç fotoğraf çektik..

Başta Doktor oğlumuz olmak üzere,yeni mezun olan tüm genç doktorlarımıza tebriklerimi sunuyorum..

Başarılarının devamını diliyorum..

19 Eylül 2010'da yapılacak TUS-TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI'nda ve tüm meslek hayatlarında başarılar diliyorum..

Kendilerinin de söylediği gibi,mecburi hizmeti gönüllü ve severek yaptıkları bir hizmet olarak görmelerini diliyorum.

Devletimizin sağlık,hastalık sorunları ile ilgili daha yararlı,gerçekçi,yenilikçi,kazandırıcı,iyileştirici çözümler üretmesini diliyorum..

112 Acil Hizmetinin çok daha hızlı ve gelişmiş ülkelerdeki gibi olmasını diliyorum..

Hiçbir hastanın parasını ödeyemediği hastanede rehin kalmamasını diliyorum.

Doktor hatası,ihmal vb.yüzünden hiçbir hastanın hayatını kaybetmemesini,sakat kalmamasını diliyorum..

Engellilere şimdikinden çok daha fazla tedavi ve iş olanağı sağlanmasını diliyorum.

Beden sağlığının yanında,herkesin  en başta ruh sağlığının yerinde olmasını diliyorum..

Devleti sosyal güvenlik kurumu'nun daha fazla olanak sağlamasını diliyorum..

Herkesin  maddi durumuna  göre Sağlık /kaza/hayat sigortası yaptırabileceği olanakların olmasını diliyorum..

Doktorların ettikleri HİPOKRAT YEMİNİN'ni unutmamasını ve her zaman uygulamasını diliyorum..

Daha sağlıklı ve mutlu bir dünya diliyorum..

İnsanlarının yüzlerinini güldüğü;sağlıklı , mutlu ve başarılı bir toplum diliyorum..

Cumhuriyet'imizin ve Atatürk'ün değerlerine,ilkelerine,inkılaplarına bağlı laik bir TÜRKİYE CUMHURİYETİ diliyorum..

selma er.




http://www.istanbul.edu.tr/itf/

23.06.2010

İSTİKLAL MARŞI




Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!


MEHMET AKİF ERSOY
**
Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğini  kimse bozamayacak..

Bu vatana,bu bayrağa kimse sahip olamayacak..
Bu vatan bizim,sonsuza kadar bizim kalacak..
Şehitlerimizin kanları yerde kalmayacak..
Elbet hainler cezalarını bulacak.
Bizler her zaman,aynı bayrak altında,aynı topraklarda,vatanımızda,özgür,laik,demokratik,Atatürk  ilkelerine bağlı olarak onurumuzla,başımız dimdik yaşayacağız..
Mehmetçiklerimiz vatanımızı korurken,her zaman,her yerde ve her durumda

(siperde bile !!!)

cesur,dimdik,onurlu,vatanına ve bayrağına saygılı,sadık olacak..

Hepimiz Türküz,Hepimiz Mehmetçikiz..

Hepimiz ATATÜRK'ün izindeyiz..

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..


selma er.

BANKACILIK HAYATIMIN SONA ERMESİNİN 10.YILDÖNÜMÜ..

Bu gün 23 Haziran 2010..

Son çalıştığım Toprakbank'dan (senin yedeğin yok diye müdürüm beni izne çıkarmıyordu.Banka kalite belgesi alırken siz bu işi en iyi bilenlerdensiniz diye tüm hazırlıkları bizlere yaptırmışlardı..Kalite belgesini alınca teşekkür olarak emeği geçen herkesi işten çıkardılar.) kriz bahanesi ile işten çıkarılmam ve bankacılık hayatımın maalesef sona ermesinin 10.yıldönümü..

Yani aldığım ödül,iş akdimin feshedilmesi oldu..

Aynı zamanda,ilk ve en sevdiğim bankam olan İnterbank'a girişimin de 25.yıldönümü..

Çok sevdiğim bankacılık hayatım sona erdikten 3 yıl sonra ,AIG-American Life Hayat Sigorta AŞ'de tam 5 yıl çalıştım..

İnsan çok inanarak,güvenerek,azimle,sadakatla çalıştığı iş yerinde maddi ve manevi birşeyler bekliyor..

Ama ilk önce iş hayatında huzur gerekiyor..

Banka ve sigorta işinde çalışmak; bol stres,özveri,fazla mesai demek..

selma er.

21.06.2010

İLHAN SELÇUK Hayata Veda Etti..


Güle güle Güzel insan..

Mekanın Cennet olsun..

Sevenlerinin başı sağ olsun..

Seni unutmayacağız..

selma er.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/15089515.asp?gid=373

Trendy Blog Award


http://selmaer.blogspot.com/2010/06/trendy-blog-odulu.html

Bu listenin devamına yazabileceğim severek izlediğim çok fazla blog var..Bazıları diğer arkadaşlar tarafından bu ödüle daha önce layık görüldüğünden,ben tekrar tekrar ilk on blog arasına yazmadım..


Sevgili BİLGE'yi yazmak istedim..Ama zaten çok önce kazandı bu ödülü..

Tüm blog yazarlarına değerli paylaşımları ve bana kazandırdıkları için çok teşekkür ederim.

İyi ki varsınız..

selma er.

http://www.selmaer.blogspot.com

http://www.selmaer3.blogspot.com


http://www.selmaer7.blogspot.com

19.06.2010

BABALAR GÜNÜ..

Tüm babaların,dedelerin,babasına hayırlı evlat olabilenlerin,çocuklara baba sevgisi ile yaklaşan,koruyan herkesin babalar gününü kutlarım..

Şehit babalarına ve analarına sabırlar dilerim..Allah hiç kimseye evlat acısı göstermesin..


Ben babamı 7 yaşımda iken kaybettim.

Babasız büyüdüm.


(Ankara'da doğduğum evin önünde babam)


Babam vefat ettiğinde 51 yaşında idi..

Mekanı cennet olsun..

Her zaman aileme layık bir evlat olmaya çalıştım..

Evlatlarımız kendi ailelerini seçemiyor..

Onları bizler dünyaya getiriyoruz,yetiştiriyoruz..

Topluma yararlı,ailelerine,vatanına,bayrağına,cumhuriyetine bağlı evlatlar  yetiştirebilmemiz ,onları teröre, uyuşturucuya,kötülüklere  kurban vermememiz dileği ile..

Tüm babaların babalar günü kutlu olsun..

Aramızda olamayan babalarımıza da rahmet diliyorum..

selma er.

14.06.2010

ÖLÜ BEDENLER SERGİSİ İSTANBUL'DA..



Alman bilim adamı Gunther von Hagens'in “Plastinasyon” yöntemiyle çürümez hale getirdiği ve 200'den fazla insan bedeni parçası ile ölü bedenlerin bulunduğu “Orijinal Vücut Dünyası-Yaşam Döngüsü” sergisi, Antrepo 3'te yapılan tanıtımın ardından açıldı.

Sergi, 11 Haziran - 17 Aralık tarihleri arasında Antrepo 3'te ziyaret edilebilecek.



http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/etkinlik/15006813.asp?gid=282


http://www.webim.eu/fotogalerim/Olu_beden_sergisi.asp


http://www.objektifhaber.com/Sanat/38940-Istanbulda-olu-bedenler-sergisi.html


Bu akşam CNN Türk'de Açıkça Programı'nda sergi ile ilgili bir bölüm vardı..

Sadece doktorların bildiği insan vücudunun gizemi,bağışlanan bu ölü bedenler sayesinde belki biraz olsun izleyenlere ışık tutar..

Yaşamla ölüm arasındaki incecik çizginin ve sağlığımızın farkına varabiliriz,kıymetini biraz da olsa anlayabiliriz..

http://selmaer3.blogspot.com/2010/12/bodyworlds-istanbul-yasam-dongusu.html

selma er.