15.10.2008

Fazıl Hüsnü Dağlarca vefat etti..

Türk şiirinin çınarı Fazıl Hüsnü Dağlarca vefat etti..


Şair Fazıl Hüsnü Dağlarca, İstanbul'da bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Altunizade'deki Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Kürşad Tokel, 94 yaşındaki şair Dağlarca'nın, kronik böbrek yetmezliği ve kateter enfeksiyon sebebiyle 28 Eylül 2008 tarihinde bir başka hastaneden hastanelerine getirildiğini belirtti.

O tarihten buyana hastanede tedavi altında bulunan Dağlarca'nın enfeksiyonun antibiyotiklere yanıt vermemesi sebebiyle bugün yoğun bakıma alındığını kaydeden Prof. Dr. Tokel, tüm müdahalelere rağmen durumu giderek kötüleşen Dağlarca'nın saat 16.50 itibariyle vefat ettiğini söyledi.

26 Ağustos 1914 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelen Dağlarca, ilk öğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve Kozan'da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana'daki ortaokullardan sonra girdiği Kuleli Askeri Lisesi'nde tamamladı.
1935 yılında piyade subayı olarak doğu ve orta Anadolu'nun, Trakya'nın pek çok yerini dolaşan Dağlarca, ordudaki hizmeti 15 yılı doldurunca ön yüzbaşı rütbesiyle 1950'de askerlikten ayrıldı.

1952-1960 yılları arasında iş müfettişi olarak İstanbul'da çalışan Dağlarca, buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray'da kitabevini açtı ve yayımcılığa başladı.

4 yıl ''Türkçe'' isimli aylık dergiyi çıkaran ve ilk yazısı 1927'de Yeni Adana Gazetesi'nde yayımlanan bir hikaye olan Dağlarca, İstanbul Dergisi'nde 1933'te çıkan ''Yavaşlayan Ömür'' adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı.
Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri yayımlanan Dağlarca, 1967'de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından ''En iyi Türk Şairi'' seçildi.

Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştı.

YAŞAMI

26 Ağustos 1914 İstanbul doğumlu. Süvari yarbayı Hasan Hüsnü Bey'in oğludur, ilk öğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve Kozan'da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana ortaokulundan sonra girdiği Kuleli Askeri Lisesi'nde tamamladı (1933).

1935'te piyade subayı göreviyle Doğu ve Orta Anadolu'nun, Trakya'nın pek çok yerini dolaştı. Ordudaki hizmeti on beş yılı doldurunca, ön yüzbaşı rütbesiyle askerlikten 1950'de ayrıldı. 1952-1960 yılları arasında Çalışma Bakanlığı'nda iş müfettişi olarak İstanbul'da çalıştı. Buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray'da Kitap kitapevini açtı ve yayıncılığa başladı. Dört yıl Türkçe isimli aylık dergiyi çıkardı. (Ocak 1960-Temmuz 1964).

İlk yazısı 1927'de Yeni Adana gazetesinde yayınlanan bir hikâyedir, İstanbul dergisinde 1933'te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı. Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri çıktı. Bugüne kadar kendisine bir çok ödül verilen şair 1967'de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçilmişti.

Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, bu yüzden hiç bir edebakım ve kişiden etkilenmeden kendi kozasını örer. Çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştır. Onun sanat anlayışını şu cümlesi özetler: "Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir."

ESERLERİ

Havaya Çizilen Dünya (1935), Çocuk ve Allah (1940), Daha (1943), Çakırın Destanı (1945), Taşdevri (1945), Üç Şehitler Destanı (1949), Toprak Ana (1950), Aç Yazı (1951), İstiklâl Savaşı-Samsun'dan Ankara'ya (1951), İstiklâl Savaşı-İnönüler (1951), Sivaslı Karınca (1951), İstanbul- Fetih Destanı (1953), Anıtkabir (1953), Asû (1955), Delice Böcek (1957), Batı Acısı (1958), Hoo'lar (1960), Özgürlük Alanı (1960), Cezayir Türküsü (1961), Aylam (1962), Türk Olmak (1963), Yedi Memetler (1964), Çanakkale Destanı (1965), Dışardan Gazel (1965), Kazmalama (1965), Yeryağ (1965), Vietnam Savaşımız (1966), Açıl Susam Açıl (1967), Kubilay Destanı (1968), Haydi (1968), 19 Mayıs Destanı (1969), Hiroşima (1970), Malazgirt Ululaması (1971), Kuş Ayak (1971), Haliç (1972), Kınalı Kuzu Ağıdı (1972), Bağımsızlık Savaşı-Sakarya Kıyıları (1973), Bağımsızlık Savaşı-30 Ağustos (1973), Bağımsızlık Savaşı-İzmir Yollarında (1973), Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1973), Arka Üstü (1974), Yeryüzü Çocukları (1974), Yanık Çocuklar Koçaklaması (1976), Horoz (1977), Hollandalı Dörtlükler (1977), Balinayla Mandalina (1977), Yazıları Seven ayı (1978), Göz Masalı (1979), Yaramaz Sözcükler (1979), Çukurova Koçaklaması (1979), Şeker Yiyen Resimler (1980), Cinoğlan (1981), Hin ile Hincik (1981), Güneş Doğduran (1981), Çıplak (1981), Yunus Emre'de Olmak (1981), Nötron Bombası (1981), Koşan Ayılar Ülkesi (1982), Dişiboy (1985), İlk Yapıtla 50 Yıl Sonrakiler (1985), Takma Yaşamalar Çağı (1986), Uzaklarla Giyinmek (1990), Dildeki Bilgisayar (1992), Oyun.

ÖDÜLLERİ

1956 Yeditepe Şiir Armağanı
1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1966 Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Armağanı
1967 International Poetry Forum Yaşayan En İyi Türk Şairi (A.B.D.)
1973 Arkın Çocuk Edebiyatı Üstün Onur Ödülü
1974 Struga XIII. Şiir Festivali Altın Çelenk Ödülü (Yugoslavya)
1974 Milliyet Sanat Dergisi Yılın Sanatçısı
1977 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü

http://www.sabah.com.tr/2008/10/15/haber,
48F9959E301B4EF4B70AC260042CA886
*alıntı..
******************************************************************************
Türk Edebiyat'ında yeri doldurulamayacak değerli Şair FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA'nın mekanı cennet olsun, yakınları ve sevenlerinin başı sağolsun..

O, artık kalbimizde;
ŞİİRLERİ,
ESERLERİ ile
yaşayacak...

Hiç yorum yok: