19.03.2008

Salvador Dali - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Salvador Dali - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Pablo Picasso - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Pablo Picasso - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Paul Gauguin - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Paul Gauguin - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Fabbio Fabbi - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Fabbio Fabbi - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Leonardo Da Vinci - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

Leonardo Da Vinci - istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

istanbul sanat evi > ünlü ressamlar

7.03.2008

Pera Müzesi

Pera Müzesi

• detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış
kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
• pls.click on the topics and words/centences for details.

ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ

ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ

• detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış
kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
• pls.click on the topics and words/centences for details.

ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ


ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ


• detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış
kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
• pls.click on the topics and words/centences for details.

4.03.2008

GALATA KULESİ,İSTANBUL

Tarihi Galata Kulesi

İstanbul'un siluetinde dimdik yükselen Galata Kulesi, tarihi yüreğinde barındıran sessiz bir mücevher gibidir.Önce Byzantium, sonra, Fetihe kadar Konstantinopolis adıyla bilinen İstanbul, güneyde Marmara denizi, doğu açıklarında Boğaz, kuzeyde ise Haliç’in çevrelediği tarihi yarımada üzerinde kurulmuştur.
Galata Kulesi, eski devirlerden beri ‘Galata’ adıyla anılan bu mevkiin çevresinde Galata’yı korumak amacıyla yapılmış tahkimatın bir parçasıdır.
Fetih’ten sonra, depremler ve başka nedenlerle zaman zaman hasar gören kuleye bugünkü şekli 2. Mahmut döneminde yapılan onarımda verilmiştir.
14. Yüzyıl ortalarında, Cenevizliler’in savunma amaçlı olarak inşa ettikleri kule 16. Yüzyılda tersanede çalıştırılan esirlerin barınağı olarak kullanıldı. 18. Yüzyılda Galata Kulesi’ne, geceyarısını haber vermekle görevli bir Mehterhane Ocağı yerleştirildi. Kule, 1874’ten itibaren yangın gözetleme ve haber verme mevkii olarak kullanılmaya başlandı. 1967 yılında Belediye Başkanı Haşim İşcan tarafından tamir ettirilen kulenin üst katı lokanta ve lokal olarak kiraya verildi.Galata Kulesinin iç çapı, zemin katında 8,95 m’dir. Duvar kalınlığı 3,75 m. Olan kulenin zemin katında dış çapı ise 16,45 metredir. Kulenin yüksekliği ise 60 m.’dir.
Fetih'e kadar iki yüz yılı aşkın bir süre boyunca hemen hemen bağımsız bir Ceneviz sömürge kenti olan Galata'nın birkaç kez büyütülen kentsel savunma sistemindeki yirmi dört kuleden ayakta kalabilen tek ve en anıtsal olanı bu kuledir.
1350'de II.Murad‘ın destek ve yardımı ile yapımı tamamlanabilen, Bizanslıların Megalos Pyrgos (Büyük Burç), Cenevizlilerin Torre di Cristo (İsa Kulesi) olarak adlandırdıkları dev boyutlardaki (165 m çap, 68 m yükseklik) Kule Osmanlı döneminde birkaç kez biçim değiştirmiştir. Günümüzde ise 1830'larda aldığı biçimle korunulmaya çalışılmaktadır.
Fatih, bir yandan Galata'da kalan Cenevizliler'e görece bazı haklar tanırken, öte yandan da Galata'nın Türkleşmesine girişmiş; bu arada geleneklere uyarak, Kule'nin üst kısmının 1.5 m kadar yıktırmıştır. XVI.yy ortalarında Kule, Türk yapımı, kentin diğer kuleleri gibi sivri konik külahlı bir Osmanlı kulesidir artık. Kule, Kasımpaşa''daki Tersane-i Amire'ye hayli uzak olsa da burada çalıştırılan esirlere barınak, araç ve gerece depo olmuştur.
XVII.yy'da İstanbul'u kasıp kavuran yangınlardan herkes haberdar olsun diye Kule'den "kös" vurdurulmaya başlanmıştır. Yangını gözetleyelim derken yüzyılın sonunda Kule'nin kendi de yanar. Sultan II.Mahmud'un emriyle dört tarafında camlı köşkçükleri bulunan, içinde sofası, divanhanesi, birkaç da odası olan bir "cihannüma" yaptırılmıştır.
XIX.yy başlarında bu cihannüma da yanar. Kule'nin üst kısmı bir kez daha yeniden biçimlenir: Kemerli, büyük pencereli bir sofa, onun üstünde çepeçevre bir balkonun gerisinde daha küçük kemerli pencereli olan bir çekme kat ve çok sivri, konik külahlı bir çatı.
1875'te rüzgar, o çok sivri külahı uçurunca, yerine çok köşeli, iki küçük katçık yaptırılmıştır. 1960'lı yılların ortasında yaptırılan çok kapsamlı bir restorasyonla çağdaşlaştırılmıştır. Kule şu an yeni bir külaha sahip. Halic’in, tarihi İstanbul’un, Boğaziçi girişinin ve Asya yakasının benzersiz manzarası en muhteşem şekilde Galata Kulesinden görülür. Limanı ve şehri gözetlemek gayesi ile kurulan kule değişik amaçlarda asırlarca kullanıldıktan sonra, günümüzde de orijinaldeki gibi, manzarayı seyretme işi görmektedir. Asansör ile çıkılan kulenin üst iki katı restaurant ve gece kulübü olarak organize edilmiştir. Buralardan ve panorama terasından İstanbul’un görünümüne doyum olmaz. Buraya özgü atmosfer ve güzel bir manzarada, oryantal dansözler, folklor ekipleri, şarkıcılar ile renkli İstanbul geceleri yaşanır.

GALATA KULESİ,İSTANBUL

Galata Kulesi

Vikipedi, özgür ansiklopedi'den
Git ve: kullan, ara

Galata Kulesi

Galata Kulesi
Galata Kulesi, İstanbul'un Galata semtinde bulunan eski bir kuledir. Kuleden boğaz, Haliç ve şehrin mükemmel panaroması izlenebilmektedir. Koordinatlar: 41°1′32″N, 28°58′27″E

Konu başlıkları:

1 Tarihi
2 Kulenin özellikleri
3 Galeri
4 Kaynak
5 Dış bağlantılar
//

Tarihi :
1384 yılında Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yapılmıştır.1402 yılında 4. Haçlı seferinde geniş çapta tahrip edilen Kule 1445-1446 yılları arasında yükseltilmiştir. Osmanlı hükümdarı II. Murat ile yakın ilişkiler kuran Cenevizliler padişahın yardımıyla kulenin yanına ikinci bir kule inşa ettiler ve kuleye de II. Murat'ın adını verdiler.
Kule Türklerin eline geçtikten sonra hemen her yüzyılda tamir ettirilmiştir. 16. yüzyılda Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan Hıristiyan harb esirlerinin barınağı olarak kullanılmıştır. Sultan III. Murat'ın müsadesiyle burada müneccim Takiyıddin tarafından bir rasathane kurulmuştu. Bu rasathane 1579'da kapatılmıştır. 17. yüzyılın ilk yarısında IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını iki tarafına takarak Okmeydanı'nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra 1638 yılında Galata Kulesi'nden Üsküdar'da Doğancılar'a uçmuştur. Bu uçuş Avrupa'da ilgi ile karşılanmış, İngiltere'de bu uçuşu gösterir gravürler yapılmıştır. 1717'den itibaren kule yangın gözleme kulesi olarak kullanılmıştır. Yangın, ahalinin duyabilmesi için büyük bir davul çalınarak haber verilirdi. III. Selim döneminde çıkan bir yangında kulenin büyük bölümü yandı. Onarılan kule 1831 yılında başka bir yangında yine hasar gördü ve tekrardan onarım gördü. 1875 yılında bir fırtınada kulesi devrildi. 1960'lı yıllarda ciddi bir tamirat başlatıldı. 1967 yılında biten onarımda kulenin 1831-1875 yılları arasındaki haline sadık kalınarak bugünkü görünümü sağlandı.

Kulenin özellikleri :
Yerden, çatısının ucuna kadar olan yüksekliği 69.90 metredir. Yapılan statik hesaplamalara göre kulenin ağırlığı yaklaşık 10.000 tondur. Duvarlarının kalınlığı ise 3,75 metre,iç çapı 8.95 m,dış çapı da 16.45 m.dir Derinliğinde bulunan çukurların altındaki kanalda birçok kafatası ve kemik bulunmuştur. Orta boşluğun bodrumu zindan olarak kullanılmıştır. Kulenin kalın gövdesi işlenmemiş moloz taşındandır.
Kulenin tarihinde bir intihar olayı kayıtlara geçmiştir. 1876 tarihinde, bir Avusturyalı, nöbetçilerin dalgınlığından faydalanıp kendini kuleden aşağı atmıştır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Galata_Kulesi
·

detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış
kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
· pls.click on the topics and words/centences for details.

GALATA KULESİ,İSTANBUL

Galata Kulesi


Galata Kulesi 1384 yılında Galata denen Ceneviz kolonisinin surları arasındaki en yüksek noktaya yapıldı. Galata Kulesi Osmanlı'nın ilk dönemlerinde Yeniçeriler tarafından kullanılıyordu. Kule 16. yy'da Kasımpaşa'daki donanmada tutsakların barındırıldığı yerdi. II. Selim döneminde (1566-1574) Galata Kulesi asıl gözlemevi Pera'da olan Türk Astronomu Takiuddin tarafından yenilerek gözlemevi olarak kullanıldı. Daha sonraki yüzyılda II. Mustafa döneminde (1695-1703) Şeyhülislam Feyzullah Efendi bir Cizvit papazı ile birlikte Kulede bir gözlemevi kurmaya çalıştıysa da bu çabaları 1703 yılında öldürülmesiyle yarım kaldı. Galata Kulesi Osmanlı döneminde, çeşitli sebeplerle, fakat özellikle 1794 yılındaki (III. Selim dönemi) büyük Galata yangını nedeniyle II. Mahmut tarafından 1832 de yeniden yaptırıldı. Kulenin konik tepesi. 1875 yılında bir fırtınada uçtu ve daha sonraki restorasyon sırasında yenilenmedi. Bundan sonra kule 1964 e kadar yangın kontrol istasyonu olarak kullanıldı ve 1967 de turistik hizmete açılana kadar restorasyon için kapalı kaldı. Bu restorasyon sırasında Osmanlı döneminde yapılan değişiklikler de göz önüne alınarak Cenevizliler dönemindeki yapıya daha uygun olması için konik tepe tekrar eklendi.

Galata kulesi tarihi
Galata kulesi Yapı
Hazerfan Ahmet Çelebi

Galeri 1
Galeri 2
http://www.galatatower.net/tarih.php?a=1&b=1

· detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış
kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
· pls.click on the topics and words/centences for details.


EFES HARABELERİ(SELÇUK),MERYEM ANA

SelçukGezilecek Yerler

Gezilecek Yerler
GEZİLECEK YERLER

Efes Harabeleri : Efes Harabelerine ilk girişte karşılaştığımız kalıntılar Vedius Gymnasium' a ait kalıntılardır. Vedius Gymnasium: M.S. II. Yüzyılda Vedius Antonius adına zengin bir Efes' li tarafından yaptırılmıştır. Doğudaki avlusu, ortada yer alan tören salonu, soyunma odası ve hamamları ile dönemin özelliklerini karekterize eden sportif ve kültürel eğitimin yapıldığı görkemli bir yapıdır.
Stadyum : Vedius Gymnasium' dan sonra harabelere doğru sol tarafta stadyum vardır. Sportif tüm yarışların , oyunların, olimpiyat düzenlemelerinin araba yarışlarının yapıldığı stadyum döneminin sportif ve kültürel bütün ihtiyaçları karşılanmaktaydı.
Akropol : Stadyumun karşısında Akropol olarak kabul edilen tepede M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenen bir yapı mevcuttur. Tepenin kuzey batısında ise M.Ö. 350 yıllarına ait bir tapınak bulunmaktadır. Bizans Hamamları: Stadyumdan sonra Bizans hamamları ile karşılaşılır.
Çifte Kiliseleri (Konsül Kilisesi) : Bizans hamamlarının karşısında yer alan Çifte Kiliselerin Hıristiyanlık dünyası için son derece özel bir önemi vardır. 431-438 yıllarında konsüllerin toplandıkları kilise 265x29.5 m. boyutlarında bir yapıdır. M.S. 11. yüzyılda Roma döneminde bir bazilikaya dönüşen yapı Meryem Ana' ya adanmış, burada yapılan 3. Konsül toplantısında Katolizmin doğması kararları alınmıştır. Kilise dünyada Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birisi olması nedeniyle bugün bile büyük önem taşımaktadır. M.S.7. yüzyılda kilisenin apsisinden açılan bir kapı ile ikinci bir kilise inşa edilmiş ve böylece kiliselerin adı '' Çifte Kiliseler '' olarak tanınmıştır. Bu yeni açılan bölüm din adamlarının ikametlerine ayrılan kısımları ihtiva eder. Meryem ana adına sunulan ilk kilise olması nedeniyle kilise ve çevresi dini bir merkez durumundadır.
Liman Hamamları : İlk kez M.S. 2. Yüzyılda yapılan hamam, 4. yüzyılda İmparator Konstantinus döneminde onarım görmüş ve bazı değişiklikler yapılmıştır.
Arkadiane (Liman Caddesi) : Efes'teki harabeleri gezmek için hamamların karşısında bulunan ve limana kadar uzanan mermer döşeli bir caddeye çıkılır .11m. genişliğinde 530m. uzunluğunda olan bu görkemli caddenin sağında ve solunda yer alan mermer sütunlar bugün de ayaktadırlar. Kralların karşılandığı bir çok önemli gösterinin ve dini törenlerin yapıldığı bu cadde, aynı zamanda limana gelen giden tüm mal ve servetin aktığı yol olduğundan ''Liman Caddesi'' olarak anılır.
Tiyatro : Efes harabelerinin en güzel yapılarından biri olan tiyatro, oldukça sağlam kalmış ve bir süre öncesine kadar Efes Festivali gibi şenliklerde rahatlıkla kullanılabilmiştir. 25000 kişilik tiyatronun ilk kez Helenistik dönemde yapıldığı bilinmekte ise de bugüne gelen tiyatronun İmparator Cladius zamanında yeniden inşasına başlandığı, İmparator Trianus M.S..98-117 döneminde tamamlandığı bilinmektedir.
Mermer Cadde: Efes'in güneydoğusunda bulunan Magnesia kapısından kuzeybatıda Koresos Kapısına kadar uzanan yaklaşık 400 m.lik mermer döşeli cadde M.S. 5. Yüzyılda yeniden yapılmıştır. Celsus Kitaplığı: Ticari Agoranın yanında bulunan Celsus Kitaplığı M.S.135 yıllarında Asya Konsülü Julius Aguila tarafından Romalı Mimar Vitruoya' ya yaptırılmıştır. Arka duvardaki bir kapıdan Celsus'un mezarına geçilir. Celsus'un burada bulunan heykeli bugün İstanbul Arkeoloji Müzesinde bulunmaktadır. Roma mimari özelliklerini tümüyle yansıtan yapının ön cephesinin dekorasyonu, devrinin en güzel örnekleri arasında yer alır. Ön cephe kolonları arasında yer alan dört kadın heykeli ''Akıl'', ''Kader'', ''İlim'' ve ''Erdem'' öğelerini sembolize eder. Bu heykellerin orijinalleri bugün Viyana Müzesinde bulunmaktadır.
Aşk Evi : Mermer caddeden yukarı çıkıldığında Kuretler Caddesi ile kesişen noktada Aşk Evi bulunur. M.S.1. yüzyıla tarihlenen bu ilginç ev, ana bir hol ve bu hole açılan bir çok odadan oluşmaktadır. Aşk Evinde bulunan mozaik kız portreleri bu evde çalışan kızlara ait olduğu sanılmaktadır. Aşk Evinin duvarları içinde bugünün modern klima sistemine eşdeğer bir soğutma ve ısıtma sisteminin bulunması son derece ilginçtir. Burada şarap mahzenleri, dev ocaklar, hamamlar, havuzlar, yatak odaları, konferans salonları ile muhteşem bir kütüphanesi bulunduğu bilinmektedir.
Skolastika Hamamı : Efes'te yaşayan zengin Romalı bayan Skolastika tarafından yaptırıldığı anlaşılan hamam M.S.400 yıllarına tarihlenmektedir. Merkezi sistemle ısıtılan hamam mermer kullanımının ilginç bir örneğidir.
Hadrian Tapınağı : Kuretler Caddesinin en güzel yapılarından birisi de Hadrian Tapınağıdır. Bu tapınaktan geriye cephe alınlığı kalmıştır.
Tapınağın arşitravında tasvir edilen mitolojik sahnelerden en ilginci Efes'in kurucusu mitolojik kral Andoklos' un yaban domuzunu öldürüşü ile ilgili sahnedir.
Trajan Çeşmesi : Hadrian Tapınağını geçtikten sonra biraz ilerde solda Trajan Çeşmesi yer alır. Çeşmenin katlarını süsleyen heykeller Efes Müzesinde sergilenmektedir.
Yamaç Evler : Celsus Kütüphanesinden Kuretler Caddesine dönüşte, sağ tarafta Bülbül Dağının yamaçlarında Efesli zenginlerin ikamet ettikleri belirtilen evler vardı. Yakın zamanda restore edilerek orijinal durumlarına biraz daha yaklaşan bu evler, geniş merdivenlerle caddeye dikey olarak açılmakta, duvarlarında fresk ve mozaiklerle süslü, mermer kaplamalar bulunmaktadır.
Domitian Tapınağı : Efes'te bir imparator adına yapılmış ilk tapınaktır. Devlet Agorasının hemen karşısında, kentin en güzel ve en merkezi yerindedir. Yalnız başı ve kolu ele geçen Domitian`in oldukça büyük ölçülerdeki kült heykeli bugün İzmir Arkeoloji Müzesinde, tapınağın giriş altarı ise Efes Müzesinde sergilenmektedir.
Belediye Sarayı (Prytaneion) : Efes`in kutsal mekanı sayılan meclis sarayının sağ tarafında Hestia sunağı bulunmaktadır. Bu sunakta sürekli olarak bir kutsal ateş yanardı. Prytaneion politik işlerin görüldüğü ayrıca önemli törenlerin şölenlerin ve kabullerin yapıldığı yerdi. İki Efes Artemis' ininde buruda bulunmuş olması Prytaneion' un dini açıdan da son derece önemli bir mekan olduğunu göstermektedir.
Odeon (Bouleuterion) : M.S.2. yüzyılda Efesli zenginlerden Publis Vedius Antonius tarafından yaptırılan Odeon`un zamanında üstü ahşap kaplamalıydı.
Artemis Tapınağı : Efeslilerin ilk yerleşimlerinin bu tapınağın olduğu yerde bulunduğu bilinmektedir. Daha sonra bir depremle tapınağın yıkılması üzerine Roma imparatoru yardımı ile Efesliler tapınağı yeniden ve daha gösterişli inşa ederler. Dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinen Efes Artemis Tapınağının bu gün sadece temel kalıntıları bulunmaktadır.
St. Jean Bazilikası : Bizans İmparatoru Justinyen 'in M.S.6. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika Ayasuluk Tepesinde yer almaktadır. 40X110 m. boyutlarında batıdan girişi olan yapı haç planlı, kubbeli bir bazilikadır.
Yedi Uyuyanlar : M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar Ören yeri dini bir merkez hüviyetindedir. Rivayete göre Hıristiyanlığın resmi dini olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır. Uyandıklarında Hıristiyanlık resmi din olmuştur. Bu mucize olay üzerine , öldükten sonra bu yedi gencin tekrar gömüldüğü ve adlarına büyük bir bina yaptırıldığı sanılmaktadır. Bugün kazılarda ortaya çıkarılan yapı oldukça büyük abidevi boyutlardadır ve çoğu kaya oyma mezar buluntularına, iki kilise ile katakomplara rastlamaktadır.
Meryem Ana Evi : Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlığın kutsal anası Hz. Meryem'in Evi bulunmaktadır. Hıristiyanlarca ''Panaya Kapulu'' olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S.4. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Hz. İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini arkadaşı ve havarisi olan St. Jean'a teslim etmiştir. St. Jean Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Hz. Meryem'in Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak kaçırmış ve buraya getirmiştir. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi üstlenmiş olan St. Jean çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş Hz. Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir.
St. Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir. Hz. Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü kabul edilmektedir. St. Jean Meryem Ana' yı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere götürmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryem'in bulunduğu yere Hıristiyanlarca ''Haç'' şeklinde bir kilise inşa edilmiştir. Burası kötürüm olan ve Türkiye'ye gelemeyen bir Alman rahibenin tarifleri üzerine bulunmuştur.

Anıt Mezar

Belevi Mausoleumu : İzmir yolu üzerinde Selçuk'tan 13 km. uzaklıktaki yol kavşağının doğusunda, Belevi beldesinde bulunan bu anıt, dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnassos Mausoleumu'ndan sonra Anadolu'nun en büyük ve en yüksek mezar anıtıdır. Helenistik Çağa tarihlenmektedir.

Kaleler

Ayasuluk Tepesi ve Kale :
Bu tepe Erken Hıristiyan, Bizans ve Selçuklu devirleri boyunca iyi tahkim edilmiş bir kale ile savunulmuştur. Halen ayakta duran sur, Erken Hıristiyanlık Devri'nde inşa edilmiş olup sonradan Selçuklular zamanında büyük bir restorasyona uğramıştır.

Su Kemerleri

Su Kemerleri
, Bizans Dönemi kalıntılarındandır. Doğu yönünden gelip Ayasuluk Tepesi'ne doğru giden Bizans Su Yolunun kalıntıları tren istasyonu çevresinde ve asfaltın iki tarafında görülebilir. Restore edilmiş haliyle su kemerleri bugün Selçuk'un simgesi olan leyleklerin barınma ve üreme yerleri olmuştur.Bir diğer Su Kemeri de, Selçuk-Aydın karayolunun 6. Km.sindeki Gaius Sextillius Pollio Aquaduct'ü olarak tanınan ve Agustus Dönemi'nde yapılmış olan Su Kemeri'dir.
Mağaralar

Şirince Köyünden dönüşte Selçuk'a 2 Km. kala vadinin yamacında bulunanan Sütni Mağarası ilçenin önemli mağarasıdır. Mağarada beyaz su damlayan sarkıt ve dikitler vardır. Doğumdan sonra sütü yeterli olmayan kadınlar damlayan sulardan içtikten sonra, mağaraya çıkamayanlar ise mağaradan getirttikleri taşları memelerine koyarak sütlerinin çoğaldığına inanmışlardır.

Cami ve Hamamlar

İsa Bey Cami:
Ayasuluk Tepesinde St. Jean Bazilikası'nın batı yamacında bulunan İsa Bey Cami bir Selçuklu Dönemi yapısıdır. İsa Bey tarafından 1375 yılında inşa ettirilmiştir.

İsabey Hamamı : İsabey Camisi ile birlikte yapılmıştır. Klasik Türk hamamının bütün özelliklerini taşır. Bütün mekanlar kubbelidir. Kubbe kasnağını taşıyan stalaktitleri benzerlerinin en güzelidir.

Kuş Gözlem Alanı

Selçuk Gevekirse Gölü Su Kuşları Koruma ve Üretme Sahası Antik Efes Kentinin kuzeyinde Efes ve Pamucak arasındaki 1000 hektarlık alanda bulunmaktadır. 30-40 tür kuş ve memeli hayvan yaşamaktadır. Bunlar arasında dalgıç, pelikan, çeşitli türde ördek, çulluk ve kınalı keklik gibi kuşların yanı sıra yaban domuzu, tilki, çakal gibi kara hayvanları vardır.

Şirince Köyü

Selçuk'a 7 km. uzaklıktaki Şirince Köyü geçen yüzyıldaki kentsel dokusunu aynen korumuştur. Meyve, şarap ve geleneksel nefis yemekleri ve otantik yapı ve yaşantısı ile bir nostalji köyüdür.

MASA DA MASAYMIŞ HA .......(ŞİİR)

MASA DA MASAYMIŞ HA

ADAM YAŞAMA SEVİNCİ İÇİNDE
MASAYA ANAHTARINI KOYDU
BAKIR KASEYE ÇİÇEKLERİ KOYDU
SÜTÜNÜ YUMURTASINI KOYDU
PENCEREDEN GELEN IŞIĞI KOYDU
BİSİKLET SESİNİ,ÇIKRIK SESİNİ
EKMEĞİN,HAVANIN YUMUŞAKLIĞINI KOYDU
ADAM MASAYA
AKLINDA OLUP BİTENLERİ KOYDU
NE YAPMAK İSTİYORDU HAYATTA
İŞTE ONU KOYDU
KİMİ SEVİYORDU,KİMİ SEVMİYORDU
ADAM MASAYA ONLARI DA KOYDU
ÜÇ KERE ÜÇ DOKUZ EDERDİ
ADAM KOYDU MASAYA DOKUZU
PENCERE YANINDA
UZANDI MASAYA SONSUZU KOYDU
BİR BİRA İÇMEK İSTİYORDU KAÇ GÜNDÜR
MASAYA BİRANIN DÖKÜLÜŞÜNÜ KOYDU
UYKUSUNU KOYDU,UYANIKLIĞINI KOYDU
TOKLUĞUNU,AÇLIĞINI KOYDU.

MASA DA MASAYMIŞ HA,
BANA MISIN DEMEDİ BU KADAR YÜKE
BİR İKİ SALLANDI DURDU,

ADAM HA BABAM KOYUYORDU..

EDİP CANSEVER

YARDIMLAŞMAK,PAYLAŞMAK İSTEYENLERE BAZI ADRES BİLGİLERİ

EVINIZDEKI FAZLA MOBILYALARI , KULLANMADIGINIZ KIYAFETLERI, KITAPLARI VE DAHA PEK COK ESYAYI VEREBILECEGINIZ ADRESLERI BILIYORMUSUNUZ ? SIZIN IHTIYACINIZ OLMADIGINI DUSUNDUGUNUZ BIR COK SEYE IHTIYACI OLANLARI UNUTMAYIN 1. TOCEV 0212 280 25 11 2. ACIL IHTIYAC PROJESI VAKFI 0212 491 06 61 – 534 33 82 3. COCUK ESIRGEME KURUMU 0312 310 24 60 4. KADEV (KADIN EMEGINI DEGERLENDIRME VAKFI ) Beyoglu'ndaki vakif binasinin hemen alt katinda Nahil ismindeki dukkanda ikinci el esyalar satiliyor. 0212 292 26 72 5. www.velimolurmusun.org sitesinden bir cocugun velisi olabilir ve Express Kargo da sponsor oldugu icin ucretsiz gonderim yapabilrsiniz. 6. Taksim Genclik ve Cocuk Evi. 13 – 18 yaslarindaki kiz cocuklarinin siginma evi. Herseye ihtiyaclari oluyor. 0212 251 28 18 7. Beyoglu Sosyal Yardim Magazasi 0212 251 83 44 nolu telefonu arayip adresinizi soyledginizde bir gun sonra evinizden neyi vermek istiyorsaniz alip fakirlere dagitiyorlar. 8. Umut Cocuklari Dernegi ev esyalarini kabul ediyor. 0212 297 61 05 – 297 61 06 9. Toplum gonulleri vakfi'nin magazasina satilmak uzere hediye edebilirsiniz. www.tog.org.tr 10. TOFD (Turkiye Omurilik Felclileri Dernegi ) 0212 661 08 61

PİCASSO MÜZESİ

Picasso Müzesi, Paris

Vikipedi, özgür ansiklopedi'den

Git ve: kullan, ara

Picasso Müzesi olarak kullanılan Hotel Sale binası



Picasso Müzesi, Paris’te, üç binden fazla Picasso eseri ile Picasso’ya ait sanat koleksyionunun sergilendiği, 1985’ten bu yana hizmet vermekte olan müzedir.
Picasso Müzesi, Paris’in Marais bölgesinde, “Tuzlu Bina” anlamına gelen “Hotel Salé”’de yer alır. Bu ismi, 1656-1659 yılları arasında binayı yaptıran tuz vergisi toplamakla zengin olmuş Pierre Aubert’ten alır. Mimarı Jean de Bourges adıyla da bilinen Jean Boullier’dir ve civardaki en güzel tarihi yapılardan birisidir. Çeşitli defalar elde değiştiren bina, değişik amaçlarla kullanılmıştır. [[1671]’de Venedik elçiliği, 1815’te bir okul binası olmuştur. Binanın okul olduğu dönemde bu binada ünlü Fransız romancı Balzac da okumuştur. 1964’te Paris Belediyesi tarafında alınan bina, 1968’de tarihi anıt statüsüne alındı, 1974- 1980 tarihleri arasında restore edildi.
Hotel Salé, çok uzun tartışmalar sonucu Picasso Müzesi olmak üzere seçilmişti. Bir yarışma sonucu 1976’da Roland Simounet müze bölümlerini tasarlamak üzere görevlendirildi.
Müzede sergilenen koleksiyon ise Fransız hükümetinin veraset vergisi konusundaki bir uygulamsı sayesinde oluşturuldu. Bir yasa ile çok özel durumlarda veraset vergisinin para yerine sanat eseri ile ödenmesine olanak verilmiş ve ulusal müzeler küratörü, vergi yerine verilebilecek eserleri seçmekle görevlendirilmişti. 1973’te Pablo Picasso, 1990’da ise eşi öldüğünde bu yasa uygulandı; satın alma ve bağışlar yoluyla da koleksiyon genişletildi.
Pablo Picasso, kendisini “kendi eserlerinin en büyük koleksiyoneri” olarak nitelendirilmişti. Ayrıca Cezanne, Degas, Matisse gibi sanatçılara ait tablolarla Yeni Gine masklarına, İberya’dan bronz heykellere kadar eserler içeren bir sanat koleksiyonu da vardı. Müzede hem Picasso eserleri, hem de Picasso’nun özel koleksiyonunda yer alan eserler sergilenir.
Müze, Picasso eserlerinin yanından o döneme ve esere ilişkin çok miktarda bilgi sunma özelliğine sahiptir. Örneğin eserler ile birlikte karikatüristlerin bu eserleri ile dalga geçen karikatürleri de sergilenir. Tematik birkaç oda dışında müze kronolojik bir sıra ile eserleri sergiler.

"http://tr.wikipedia.org/wiki/Picasso_M%C3%BCzesi%2C_Paris"'dan alındı

detaylı bilgi için konu başlıklarının ve aydınlatılmış kelimelerin/cümlelerin üzerine tıklayınız.
pls.click on the topics and words/centences for details.


Sayfa kategorisi: Paris'teki müzeler

Museu Picasso

Museu Picasso

Museu Picasso

Museu Picasso

Artcyclopedia: Most Popular Artists

Artcyclopedia: Most Popular Artists

Art Museums Worldwide

Art Museums Worldwide

ARTİSTS (Search Artcyclopedia)

Search Artcyclopedia:



browse artists...

by Name, alphabetically
by Movement
by Medium
by Subject
by Nationality
List all Women Artists
http://www.artcyclopedia.com/museums.html