27.10.2009

DOMUZ GRİBİNDEN KORUNMAK İÇİN ..

*ELLERİNİZİ SIK SIK YIKAYIN.

**Özellikle;

*Öksürme ve hapşırma sonrası,
*Tokalaşma sonrası,

**Zamanınız kısıtlı ise;

*EL DEZENFEKTANI KULLANIN.



*KALABALIK ORTAMLARDAN UZAK DURUN.

*Gerekmedikçe;


*Toplu taşıma araçlarına,
*Alış veriş merkezlerine,
*Eğlence mekânlarına girmeyin.


***ÖKSÜRME VE HAPŞIRMA ESNASINDA ;
*AĞZINIZI TEK KULLANIMLIK KÂĞIT MENDİL İLE KAPATIN
VE MENDİLİ ÇÖPKUTUSUNA ATIN.

***Eğer mendiliniz yok ise;

*Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı elinizle kapatın
ve hemen ellerinizi iyice yıkayın.


***SAĞLIĞINIZI KORUYUN.

*Grip olan insanlardan uzak durun.
*Hasta insanlara 1 metre den yakın durmanız gerekli ise maske kullanın.
*C vitaminli sebze ve meyve tüketin.
*Alkol ve sigara kullanımını en az seviyeye düşürün.
*Sıcak bitki çayı, çay, kahve tüketin.
*Bol su için.

www.kadikoysifa.com

24.10.2009

'Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri..

Bölgesel şikayetlerinizde anlamanız gereken ruhsal nedenler için, bölgesel hastalık anlamları aşağıda verilmiştir.Amaç ağrı ve sızılarımızdan yola çıkarak kendimizi daha iyi tanıyarak ve nerede yanlış yaptığımızı anlayarak çözüme ulaşmak olmalıdır.
SEVGİYLE..

Kırgınlık,gücenme,darılma,öfke uzun zaman içte tutulduğunda bedeni yemeye başlıyor ve kanser oluşuyor.Sürekli kendimizi yada başkalarını eleştirmek romatizmanın kaynağı.Suçluluk duygusu daima ceza arar ve bu ceza da ağrılar yaratır.korku ve gerginlik ;kellik,ülser hatta ayak ağrılarına neden olur.

BAŞ:Bizi temsil ediyor.Dünya ya gösterdiğimiz şey.Genellikle başımızla tanırız.Baş Bölgesinde sorun varsa bu genellikle ‘’bizde’’çok yanlış bir şey olduğu duygusunu taşıdığımız anlamına gelir.

SAÇ:Dayanıklılığı temsil ediyor.gergin ve korku dolu olduğunda sıklıkla omuz kaslarında başlayan katılaşma başımızın tepesine,göz çevresine kadar yayılır.

KULAKLAR:İşitme kapasitesini temsil eder.Sorun varsa,işitmek istemediğimiz bir şeylerin olup bittiğini gösterir.Kulak ağrısı,işittiğimiz bir şeyden duyulan kızgınlıktır.Sağırlık,birlikte yaşamak zorunda olduğun birine katlanamamanın göstergesidir.

GÖZLER:Görme kapasitesini temsil eder.Görmek istemediğimiz şeyler göz sorunları olarak karşımıza çıkar.

BAŞ AĞRILARI:Kendimi yanlış,degersiz,geçersiz görmekten kaynaklanır.Kendinizi hangi konuda hatalı bularak yargıladığınızı bulun.Kendinizi affedin.Migren türü baş ağrıları ,mükemmeliyetçilikten kaynaklanır.

SİNÜS ağrıları yüzde,burnun çok yakınında hissedilir.hayatınızda size çok yakın olan birisinden rahatsızlık duyduğunuzun göstergesidir.o kişi tarafından ezildiğinizi hissediyor olabilirsiniz.

BOYUN VE BOĞAZ:Boyun düşüncelerimizde esnek olma,sorunun öteki yüzünü görme,başka bir kişinin bakış açısını anlamayı temsil ediyor.Boynunuzla ilğili sorunlar,kendi bakış açımızın doğruluğu konusunda inatçı bir tutum sergilediğimiz anlamına geliyor.

BOĞAZ:Kendimizi ifade etmeyi temsil eder.Boğazla ilgili sorunlar,bunları yapmaktan korkmak,hakkımızı aramaktan çekinmek,’’ben buyum’’deme cesaretini gösterememekten kaynaklanıyor.Kızgınlık boğaz ağrılarının nedeni.eğer soğuk algınlığı da varsa zihinsel karışıklık yaşıyoruz demektir.

Larenjit,konuşamayacak kadar öfkeli olmak demektir.Yaratıcılığımız engellendiğinde de bu bölge de sorun olur.Bademcik ve Tiroid sorunları ,kendi isteklerinizi gerçekleştirememekten kaynaklanan ,engellenmiş yaratıcılığın sorunu oluyor.
Boğazdaki enerji merkezi,değişimin olduğu yerdir.Değişime karşı koyduğumuzda boğazımızdaki etkinlik artar.Öksürdüğünüzde yüksek sesle ‘’değişiyorum’’yada ‘’değişmeye hazırım’’ deyin.

KOLLAR:Hayat deneyimini kucaklama kapasitesi ve yeteneğini temsil eder.Kolların dirsekten yukarısı kapasitemizle,dirsek altı bölümü yeteneklerimizle ilgilidir.Duygu birikimlerimizi eklem yerlerinde depolarız ve dirsekler yön değiştirmede esnekliğimizi simgeler.

ELLER:Yakalar,tutar,kavrar.Elleri sıkmak korkudan kaynaklanır.Kaybetme korkusu,asla yetmeyeceği korkusu,bırakırsan gider korkusu.

PARMAKLAR:Her biri ayrı anlam taşır.İşaret parmağını kesmek içinde bulunduğumuz bir durumla ilgili korku ve kızgınlığımızın egoyla bağlantılı olduğunu gösterir.Baş parmak zihinseldir,evhamı temsil eder.İşaret parmağı ego ve korku ,orta parmak seks ve kızgınlıkla ilgilidir.
Kızgın olduğunuzda bu bir erkeğe kızgınlıksa sağ orta parmağı tutarak,bir kadına kızgınlıksa sol orta parmağı tutarak geçtiğini görebilirsiniz.
Yüzük parmağı birleşmeyi ve yas tutmayı,küçük parmak aileyi ve olduğundan farklı davranmayı veya görünmeyi temsil eder.

SIRT:Destek sistemimizi temsil eder.Sırt sorunları yeterince desek göremediğimizin ifadesidir.
Üst sırt ağrıları duygusal destek yoksunluğudur.Orta kısım,suçluluk duygusuyla ilğili,geçmişimizde arkamızda kalan bir şeyle ilgili.
Parasızlık yada parasal konularda korku alt sırt bölgesini etkileyecektir.

AKCİGERLER:Hayatın içinde olma kapasitemizi temsil ediyor.Sorunları,hayatı doyasıya yaşamaktan korkmak anlamına gelir.Yada yaşamaya hakkımız olmadığını düşünüyoruz.Nefes darlığı ve sigara tiryakiliği hayatı reddediş yollarından biri.Varolmanın değersiz olduğuna dair derin inancın maskelenmiş hali.

GÖGÜSLER:Annelik sembolü.Göğüs sorunları bir kişiye,bir yere,bir şeye,bir deneyime ‘’aşırı annelik’’yaptığımızın göstergesidir.Göğüs kanseri varsa derin bir öfke veya kırgınlık da vardır.Korkuları aşın ve evrensel aklın her birimizin içinde varolduğunu bilin.

KALP:Sevgiyi ,kanımızda sevinci temsil ediyor.Kendimizi sevgi ve sevinçten yoksun bırakırsak,kalbimiz daralır ve soğur.Sonucunda kanımız sağlığını yitirir ve anemi,anjin ve kalp krizleri’ne dogru yol alırız.

MİDE:Tüm yeni düşünce ve deneyimleri hazmeder.Mide sorunları yeniliklere kolaylıkla adapte olamadığımızın göstergesidir.Korkuyoruz.

ÜLSER:Korkudan başka bir şey değil.Yeterli olamamanın yoğun korkusu.Kim olduğumuzu hazmedemiyoruz.

CİNSEL ORGANLAR:Dişi prensip-erkek prensip.Kadınlığımızdan yada erkekliğimizden rahatsızlık duyuyorsak ,cinselliği reddediyorsak,bedenimizin kirli yada günahkar olarak görüyorsak genital bölgemizde sorunlar yaratırız.

MESANE VE MAKAT SORUNLARI;Vajinitis,Prostat ve Penis problemleri aynı alana giriyor.Bu sorunlar,bedenimizin ve oranlarımızın işlevleri konusunda çarpıtılmış inançlarımızdan kaynaklanıyor.

İDRAR YOLLARI SORUNLARI;Genellikle eşe duyulan kırgınlık ve öfkeden kaynaklanır.

VAJİTİNİS;eş tarafından romantik duyguların zedelenmesiyle ilgili oluyor.Erkeklerin Prostat rahatsızlıkları,özdeğer ve yaşlandıkça daha az erkek olduğuna inancıyla bağlantılı.İktidarsızlık, korkuyu da getiriyor.Bazen de bir önceki eşe duyulan tepkiden kaynaklanıyor.

FRİJİD;olmanın sebebi ise korku ve bedensel zevk almanın yanlış olduğu inancı.

ADET ÖNCESİ SENDROMU;kadınlık sürecinin kabul edilmemesi,

CİNSEL HASTALIKLAR;daima cinsel suçluluk duygusu,ben kötüyüm inancı ve kendimizi cezalandırmak,

KALIN BAGIRSAK:Artık ihtiyacımız olmayan şeyi bırakmayı,atmayı temsil ediyor.Kabızlık çeken kişiler genellikle bir şeylerin yetmeyeceği korkusuyla yaşarlar.

BACAKLARIMIZ:Hayatta bizi ileriye doğru götürür.Bacaklardaki sorunlar ,öne adım atma korkusu yada bir yolda ilerlemekteki kararsızlığımızın göstergesidir.Varis damarları,nefret ettiğimiz bir yerde veya iş de olduğumuzu gösterir.damarlar zevki taşıma yeteneklerini kaybederler.

DİZLER:Boyun gibi esneklikle ilgilidir.Taviz verme,gurur,ego ve inatçılığı ifade ederler.İlerlemek istiyoruz ama değişmek istemiyoruz.Dizinizde bir sorun olduğunda hangi konuda ille de haklı olmak istediğinizi düşünün.Nerede taviz vermekten kaçınıyorsunuz,inat etmeyi bırakın.hayat akıştır,hayat harekettir,huzurlu olmak için esnek olmalı,takılıp kalmamalıyız.

AYAKLARIMIZ:Kendimiz ve hayat hakkındaki anlayışımızla ilgilidir.Geçmişle,şimdiyle,gelecekle…..

CİLDİMİZ;bireyselliğimizin ifadesidir.Cilt sorunları genellikle bireyselliğimizin bir şekilde tehdit edilmesinden kaynaklanır.Başkalarının üzerimizde gücü olduğu duygusuna kapılırız.Cilt sorunlarından kurtulmanın en iyi yolu’’Kendimi onaylıyorum’’demektir.Gücünüze tekrar sahip çıkın.

KAZALAR;Kızgınlık ifadesidir.Birikmiş öfkedir.Ve otoriteye karşı çıkmadır.
Ağrılarımızın bedenimizde oluştuğu yerler,hayatımızın hangi alanında kendimizi suçlu hissettiğimiz konusunda bize ipucu verir.

ANOREKSİ-BULEMİ:Kendimizden nefret etmenin aşırı biçimi,yaşamımızı yansıtmaktır.

ARTRİT:
Sürekli yargılayan,eleştiren insanların hastalığıdır.Mükemmelliyetçilik tutkunudurlar.

ASTIM:kendin için nefes almayı hak etmeme duygusu.Astımlı çocuklar aşırı duyarlılığa sahip oluyorlar.Çevrelerinde tüm olan bitenlerden kendilerini sorumlu hissediyor ve suçluluk duyuyorlar.Kendilerini değersiz ve bu yüzden de suçlu hissederek kendilerini cezalandırma ihtiyacındalar.

YARALAR,KAŞINMA,YANIKLAR,KESİKLER,ATEŞLENME,ŞİŞME,
KABARMA; kızgınlığın bedendeki ifadesi oluyor.Ne kadar bastırmaya çalışırsak çalışalım kızgınlık ifade edilmenin bir yolunu bulur.

ŞİŞMANLIK:Korunma ihtiyacını temsil eder.İncinmekten,eleştiriden,tacizden,cinsellikten ,cinsel sömürüden korunmaya ihtiyaç duyarız.

AĞRI;her türlüsü bir suçluluk duygusunun belirtisidir.

İNME;Kan pıhtılaşmasıdır.Kimi zaman yaşam biçimimizi yeniden değerlendirmek için inmeler yaratırız.

KASILMA,TUTULMA;zihindeki tutukluğun ifadesidir.Korku bildiğimiz eski yollarla yapışıp kalmamıza neden oluyor.Esnek olmakta zorlanıyoruz.Eğer bir şeyin yapılmanın tek yolu olduğuna inanıyorsak genelde bir yerimiz tutulur.

ŞİŞME;duygusal tıkanıklığı ve durağanlığı ifade ediyor.Şişme birikmiş gözyaşlarını,tuzağa düşme ve takılıp kalma duygusunu ve kendi sınırlılığımızın suçunu başkalarına atmayı temsil ediyor.geçmişi bırakın gücünüzü geri alın.

TÜMÖR:Sahte büyümedir.eski bir acıyı büyütüyor,besliyor,etrafında oluşan kabuğu yoluyoruz.Bir süre sonra tümör oluyor.


Lousıe Hay'in ''Tüm Hastalıkların Zihinsel Nedenleri '',adlı kitabı kaynak olarak kullanılmıstır.

DOMUZ GRİBİ’nden korunmak için basit fakat etkili önlemler;

Aşağıda okuyacağınız önlemler Dr.Vinay Goyal tarafından herkesin yararlanabilmesi için yayınlanmıştır.

Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM, DNB .

20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.

Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.
Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.
Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağız ve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her
türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir. Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonları n gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.
''
1. Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir)

2. “Hands-off-the- face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.

3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanızlisterin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp
enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara
yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanmasıile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.

4. Yukarıdaki 3. önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.

5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyeceklerkullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin
kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birliktealınız.

6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla
aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak
götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.

Sağlıklı günler dileğiyle.
Dr.Vinay Goyal''

*alıntı

BEN TABİATIN EN BÜYÜK MUCİZESİYİM......

Zamanın akmaya başlamasından bu yana aklımın, kalbimin, gözlerimin, kulaklarımın, ellerimin, saçlarımın, ağzımın bir başka eşi yoktur. Daha önce benim gibi bir kimse doğmadı, bugün benim gibi bir kimse yok, yarın da benim gibi yürüyen ve konuşan ve tıpkı benim gibi düşünen bir kimse olmayacak.
Bütün insanlar kardeşlerimdir, ama ben hepsinden farklıyım. Ben eşsiz bir yaratığım.
Ben tabiatın en büyük mucizesiyim.

Hayvanlar aleminden geliyorum, ama hayvani ödüller beni hiçbir zaman tatmin edemez. İçimde kuşaktan kuşağa taşınmış bir meşale yanıyor. Sıcaklığı ruhumu daha iyi olmaya tahrik ediyor, daha da iyi olacağım. Bu tatminsizlik alevini körükleyecek ve dünyaya eşsizliğimi ilan edeceğim.

Fırça darbelerimi hiç kimse tekrarlayamaz, yontularımın aynısını kimse yapamaz, hiç kimse yazımı taklit edemez, hiç kimse benim çocuğumu yapamaz ve gerçekten de; hiç kimse tıpkı benim gibi başarılı olamaz.. Bundan böyle bu farklılıktan yararlanacağım; bu benim için her yönden desteklenmesi gereken bir servettir.
Ben tabiatın en büyük mucizesiyim.

Artık, başkalarını taklit etmek için boş çabalarda bulunmayacağım. Tersine, eşsizliğimi ortaya koyacağım, eşsizliğimi ilan edecek, evet, onu satacağım.
Artık farklılıklarımı vurgulamaya başlayacağım, benzerliklerimi saklayacağım. Bütün ötekilerden farklı olan ve bu farklılıktan gurur duyan bir insan.
Ben tabiatın eşsiz bir yaratığıyım.

Ben nadirim ve nadir olan her şey değerlidir. Onun için ben de değerliyim.
Binlerce yıllık evrimin ürünüyüm ben. O nedenle, benden önce gelen bütün imparatorlardan ve bilgelerden hem maddi hem de manevi olarak daha iyi donatılmış durumdayım.

Ama eğer iyi yönde kullanmazsam, becerilerim, aklım, kalbim ve vücudum durgunlaşacak, çürüyecek ve sonunda yok olacaktır. Sınırsız potansiyele sahibim. Beynimin yalnızca küçük bir bölümünü kullanıyorum, kaslarımın yalnızca önemsiz bir kısmını geriyorum. Dünkü başarılarımı yüzlerce kat ve daha da fazla artırabilirim; bugünden başlamak üzere, bunu yapacağım.

Artık hiçbir zaman dünün başarılarıyla tatmin olmayacağım, gerçekte sözünü etmeye değmeyecek kadar küçük eylemlerle övünmeye bundan böyle izin vermeyeceğim. Sahip olduğumdan daha fazlasına sahip olabilirim, sahip olacağım! Beni yaratan mucize doğumumdan sonra niçin sona ersin ki?
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

Bu dünyaya tesadüfen gelmedim. Bir amaç için buradayım ve bu amaç, bir kum tanesi kadar küçülmek değil, bir dağ kadar büyümektir. Bundan böyle bütün kuvvetimi hepsinden daha büyük bir dağ olmaya yöneltecek, potansiyelimi, o merhamet çığlıkları atıncaya kadar zorlayacağım.

İnsanlık ve kendim hakkındaki bilgilerimi artıracağım. Üslubumu ve nezaketimi sürekli iyileştireceğim, çünkü bunlar herkesi cezbeden şekerlerdir.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

Gücümü zamanın meydan okumalarında yoğunlaştıracağım, eylemlerim başka her şeyi unutmama yardım edecektir. Evdeki sorunlarım evde kalacaktır.
İşimdeyken ailemi düşünmeyeceğim, yoksa bu zihnimi karartır. Aynı şekilde, işimdeki problemler iş yerinde kalacaktır. Evimdeyken mesleğimi düşünmeyeceğim, yoksa bu sevgimi azaltır.

İşyerinde aileme yer yoktur, evimde de işyerine. Her ikisini de birbirinden ayıracak ve böylelikle her ikisiyle de evli olacağım. Her ikisi ayrı olmalıdır, yoksa mesleğim ölür. Bu, yılların çelişkisidir.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

Bana, görmem için gözler, düşünmem için akıl verilmiş. Ve hayatın artık idrak etmek istediğim büyük sırrı eninde sonunda odur ki, bütün sorunların, cesaretsizliklerim ve ıstıraplarım, gerçekte tebdili kıyafet etmiş olanaklarımdır. Bundan böyle onların kuşandığı kıyafetle aptallaşmayacağım, çünkü gözlerim açıldı. Giysinin ötesine bakacak ve kanmayacağım.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

Hiçbir yabani hayvan, hiçbir bitki, hiçbir rüzgar, hiçbir yağmur, hiçbir kaya, hiçbir göl benimle aynı geçmişe sahip değildir, çünkü ben sevgiyle yaratıldım ve bir amaç için doğuruldum. Eskiden bu gerçeği dikkate almazdım, ancak bundan böyle bu, hayatımı biçimlendirecek ve yönlendirecektir.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

Tabiat yenilgi bilmez. Sonunda galip gelir, ben de öyle. Her zaferle bir sonraki mücadele daha kolaylaşır.
Kazanacağım, başaracağım, çünkü ben eşsizim.
Ben tabiatın eşsiz bir mucizesiyim.

OG MANDIGO'nun "Dünyadaki En Büyük Satıcı"
kitabından


*alıntı..

İyi Olma Sanatı

Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Duygularını anlat.


Saklanan veya baskılanan heyecan ve duygular gastrit, ülser, bel fıtığı,
bel ağrıları gibi hastalıklara yol açar.
Zamanla, duyguların bastırılması kansere dönüşür.
Öyleyse, sırlarımızı, hatalarımızı birileriyle paylaşmalıyız!
Diyalog, konuşma, kelime çok güçlü birer ilaç ve mükemmel birer terapidir!


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Karar Vermelisin..


Kararsız kişi güvensiz, endişe ve ıstırap içinde olur.
Kararsızlık, sorunları, endişeleri ve çatışmaları çoğaltır.
İnsanlık tarihi kararlardan oluşur.
Karar vermek, diğerlerinin kazanması için vaçgeçmeyi ve avantajları kaybetmeyi kesinlikle bilmektir.
Kararsız kişiler mide rahatsızlığı, sinir hastalıkları ve cilt sorunlarının kurbanıdırlar.


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Olduğundan Farklı Yaşama.


Gerçeği saklayan, rol yapan, her zaman mutlu olduğu görüntüsü veren,
mükemmel görünmek isteyen kişi tonlarca ağırlığı biriktirmektedir.
Ayağı kilden olan bronz bir heykeldir.
Aldatıcı görünerek yaşamak kadar sağlık için kötü bir şey yoktur.
Kaderleri ilaç, hastane ve acıdır.


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Kabullen.


Reddedicilik ve kendine saygı eksikliği, kendimizi kendimize yabancılaştırır.
Kendimizle barışık olmak sağlıklı yaşamın anahtarıdır.
Bunu kabul etmeyenler kıskanç, taklitçi, aşırı rekabetçi ve yıkıcı olurlar.
Eleştirileri kabullen.
Bu bilgelik, akıllılık ve terapidir.


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Çözümler Bul.


Olumsuz kişiler çözüm bulamazlar ve sorunları büyütürler.
Üzülmeyi, dedikoduyu ve kötümserliği tercih ederler.
Karanlığı kovmak için kibrit yakmalı.
Arı ufacıktır fakat varolan en tatlı şeylerden birisini üretir.
Biz ne düşünüyorsak oyuz.
Olumsuz düşünce, hastalığa dönüşen negatif enerji üretir.


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Güven.


Güvenmeyen kişi iletişim kuramaz, açık değildir, derin ve sağlam ilişkiler geliştiremez, gerçek arkadaşlıkları nasıl kurabileceğini bilemez.
Güven olmadan, bir ilişki de olamaz.
Güvensizlik sendeki inancın azlığıdır.


Eğer hasta olmak istemiyorsan…
…Hayatı Üzgün Yaşama.


Mizah. Kahkaha. Huzur. Mutluluk.
Bunlar sağlığa güç verir ve daha uzun bir yaşam getirir.
Mutlu kişi yaşadığı çevresini geliştirir.
"İyi mizah bizi doktorun elinden korur".
Mutluluk sağlık ve terapidir.



Dr. Dráuzio Varella
Çeviren: Fatih Erten


*alıntı..

Kitap Okumak İçin 27 Neden

1- Yaşı büyürken aklının da büyümesi, boyu uzarken aklının da uzaması için
2- Ruhça yücelmeleri, kafaca gelişmeleri için
3- Zekâlarının daha işlek, kavrayışlarının daha çabuk olması için
4- Zekâ yaşının takvim yaşıyla birlikte büyümesi için
5- Yüzlerce gözü olması, olayları bütün yönleriyle görebilmesi için
6- Yaşamlarına, yemek içmek dışında daha yüce bir anlam kazandırmak için
7- Varlığımızın darlığından kurtulmak, yaşayamadığımız yaşamları yaşamak, genişlemek, enginleşmek, ömrümüzü uzatmak için (Suut Kemal Yetkin)
8- Yaşamı genişleten öğelerin başında geldiği, kişiyi bilge yaptığı, ona onur ver erdem kazandırdığı için (Adnan Binyazar)
9- Soyutlama yapabilmek, bir olayı olmadan önce beyinlerinde olmuş gibi canlandırabilmek ve önlem alabilmek için
10- Empati kurabilmek, kendimizden çıkıp ötekini anlayabilmek, başkalarının yaşamlarına da saygı duyabilmek için
11- Beynimizin, dilimizin sınırları olması, dünyanın bir kitap olması ve okumayana bir şey verememesi nedeniyle
12- Kendi yolumuzu bulmada, kendi eleştiri yeteneğimizi geliştirmede, kitle iletişim araçlarının genel çıktıları arasından akıllıca seçim yapabilmek için (Richard Bamberger)
13- Tüm insan büyüklerinin savunduğu ortak gerçeği -insanın çalıştığı ölçüde yükselen, yediklerini hak eden, kimsenin hakkını yemeyenin insan olduğu gerçeğini öğrenmek için ( İsmail Hakkı Tonguç)
14- Bilmenin yüksek sevinçlerini yaşamak (Albert Bayet), kendi iplerimizi kendi elimize almak için
15- Yaşamı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek amacında, okul eğitimi zavallı denecek kadar gülünç kaldığı için (Shakespeare)
16- Ademin hayvanlığı yemekle, insanlığı okumakla kaim (olası) olduğu için (Namık Kemal)
17- İki ayağı üstünde yürüyen cesetler (Halim Bahadır), leşler olmamak için (Necip Fazıl Kısakürek)
18- Gözleri kapalı bostan beygiri gibi, bir ömür boyu karanlık kuyunun gıcırdayan dolabını çevirip durmamak için (İlhan Selçuk)
19- İnsanlık tarihine ve yaşayışına biçim veren, sosyal olayların nedenlerini anlatan bilim yasalarını küçük yaştan başlayarak öğrenmek için ( İ. Selçuk)
20- Kendisine yatırım yapabilen, kendini geliştirebilen, sorumluluk bilinci de demokrasi bilinci de gelişmiş bireyler olmak (Halim Bahadır) için
21- Televizyon ve internet çağında ekranların ayartıcı etkilerinden korunabilmek için
22-Televizyon ve internet ağalarının görsel şiddet ve cinsel istismar içeren bazı programlarını veto edebilmek için (İM Medya Bildirisi)
23- Geleceğin toplumunun, öğrenen toplum olarak tanımlanması nedeniyle ve kendilerini güncellemek için
24- Okulla sınırlı öğrenmeden yaşam boyu öğrenmeye geçmek için
25- Dünyada hiçbir dost insana kitaptan daha yakın olamayacağı için
26- Yalnızlıkta dost ve arkadaş yokluğunun yerini ancak kitaplar tutabildiği için
27- Çok sevdiğimiz bir arkadaşımızla konuşmaktan aldığımız zevki alabilmek için

Kaynak : www.hurriyet.com.tr